YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9642
KARAR NO : 2021/9035
KARAR TARİHİ : 06.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, erteleme
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar, katılan Gümrük İdaresi vekili
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1.Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2.Sanık …’ın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kasıtlı suçtan mahkumiyet sayılamayacağı, ayrıca suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nun 231/8. maddesinde yapılan değişiklikten önce işlenen suçlarla ilgili olarak, CMK’nun 231. maddesi uyarınca verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 23l/6-(b) bendinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin karar yerinde bir değerlendirme yapılmadığı da nazara alınarak, dava konusu eşyanın “ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler” toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun anılan sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde 5271 sayılı CMK’nın 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, “daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rağmen deneme süresi içerisinde yeniden suç işlemiş olması nedeniyle şartlar oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3.Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK’nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4.Sanıkların TCK’nun 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirilmeleri halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağına yönelik ihtarın yapılmaması,
5. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK’nun 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında l. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanıkların kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına, alt soyları dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
6. Katılan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilirken ”sanıklardan eşit olarak alınarak” tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Gümrük İdaresi vekili ile sanıklar … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.