YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9253
KARAR NO : 2022/14240
KARAR TARİHİ : 18.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/10.maddesi uyarınca dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa’nın 3/10. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/1, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının taksitle tahsiline karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nun 52/4. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının karar yerinde gösterilmemesi,
4-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sanık hakkında verilen ve ertelenen hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu bakımından uygulanmasına yer olmadığına, kendi altsoyu dışında kalan kişiler bakımından ise bu hak ve yetkilerden hükmolunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Sanık hakkında verilen hapis cezası ertelendiği halde, TCK’nun 51/7.maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceği, TCK’nun 51/8.maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde ertelenen hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağı ihtarlarına yer verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6-Dava konusu kaçak akaryakıt tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irat kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollaması ile TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
7- 5237 sayılı TCK’nun 54/1. maddesi uyarınca müsadere kararı verilebilmesi için müsadereye konu aracın iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerektiği cihetle, dosya kapsamına göre suçta kullanılan nakil aracının malen sorumluya ait olduğu, sanığa emaneten verildiğinin anlaşılması karşısında, nakil aracının kaçakçılık suçunda kullanılması amacıyla teslim edildiğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, hak sahibine iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren ve katılma kararı verilen Gümrük İdaresi lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … İdaresi vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.