Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/9153 E. 2022/961 K. 20.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9153
KARAR NO : 2022/961
KARAR TARİHİ : 20.01.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, sanık … hakkında hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi itibarıyla suçtan zarar gören ve davaya katılmasına karar verilen …’nün sıfatının ”müşteki” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
I-Katılan vekilinin sanık … hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Katılan vekili ve sanık …’ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa’nın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sanık hakkında verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu bakımından uygulanmasına yer olmadığına, kendi altsoyu dışında kalan kişiler bakımından ise bu hak ve yetkilerden hükmolunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 23.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin 01.11.2013 olduğu,
UYAP kayıtlarının yapılan incelemesinde, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/640 Esas, 2014/113 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 26.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 19.11.2013 olduğu,
UYAP kayıtlarının yapılan incelemesinde, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/642 Esas, 2014/114 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 01.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 19.11.2013 olduğu,
UYAP kayıtlarının yapılan incelemesinde, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/643 Esas, 2014/112 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 25.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 19.11.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Dava konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesinin yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesiyle yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde imha suretiyle tasfiyesine de karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.