Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/8546 E. 2022/14320 K. 18.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8546
KARAR NO : 2022/14320
KARAR TARİHİ : 18.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I. Katılan … İdaresi vekilinin nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle nakil aracının iadesine dair hükmün ONANMASINA,
II. Sanığın mahkumiyetine yönelik yapılan incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5 madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra, 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.10.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık … hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık ve katılan … İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun katılan … İdaresi vekilinin temyiz talebinin araç müsaderesi ile sınırlı olduğu halde sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünü de kapsayacak şekilde genişletilmesi ile mevcut bozma nedenlerinin yanı sıra aramanın hukuka aykırı olması nedeniyle de bozulmasına karar verilmesi gerekirken sadece ilamda yazılı gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
1) Katılan … İdaresi vekili 09.02.2015 tarihli temyiz dilekçesinin hem açıklama kısmında, hem de sonuç ve istem bölümünde sadece araç müsaderesini temyize konu ettiğini açıkça belirtmiş olduğundan, Gümrük İdaresi vekilinin temyizinin hükmün tamamını kapsayacak şekilde genişletilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
2) Olay tarihinde sanığın kullanımındaki TIR önleme araması kararı dahi olmadığı halde Jandarma ekipleri tarafından durdurularak aracın deposundaki akaryakıtın kontrolü üzerine suça konu 800 litre motorin ele geçirilmiştir. Dosya kapsamına göre sanık ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama kararının da bulunmadığı, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu ve ele geçen delillerin de hukuka aykırı delil niteliğinde olup, Anayasamızın 38. maddesinin 6. fıkrası da “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.” hükmü ve yine 5271 sayılı CMK’nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri karşısında, kovuşturma aşamasında suçlamayı kabullenmemiş olan sanık hakkında hukuka aykırı şekilde elde edilen ve kaçak olduğu anlaşılan eşyanın hükme esas alınamayacağı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle de yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmemesi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 18.10.2022