Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/7975 E. 2023/6506 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7975
KARAR NO : 2023/6506
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/87 E., 2018/276 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın ve nakil aracının müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.09.2013 tarihli ve 2013/571 Esas, 2013/564 Karar sayılı kararı ile sanığın beraatine, ele geçen kaçak eşyanın müsaderesine, suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracının iadesine karar verilmiştir.

2.Yukarıda bahsi geçen kararın, katılan Gümrük İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7.
Ceza Dairesinin 19.12.2017 tarihli ve 2015/3410 Esas, 2017/11099 Karar sayılı ilâmıyla; sanık hakkında verilen beraat kararı yönünden, tutanak düzenleyicilerinin dinlenmesinden, sanığın araç içinde yakalanıp yakalanmadığı ve aracında sigara olduğu yönünde bir beyanı mevcut olup olmadığı sorulduktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin edilmesi, yine sanık …’e ait nakil aracı için de müsaderenin hakkaniyete aykırı olacağı yönündeki mahkeme kabulünün hatalı olduğu ancak araç hakkında sanık hakkında bozmadan sonra kurulacak hükme göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada; Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.04.2018 tarihli ve 2018/87 Esas, 2018/276 Karar sayılı kararıyla sanığın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 2 yıl 6 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, ele geçen kaçak eşyanın ve suçun işlenmesinde kullanılan sanığa ait nakil aracının müsaderesine karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 17.08.2018 tarihli ve 7-2018/56349 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri; yakalanan sigaraların suç teşkil edeceğini bilmediğine, bilse idi kesinlikle aracına almayacağına, aracının müsadere edilmemesi ve hakkında lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Kolluk birimlerince, üzeri beyaz örtü ile örtülü karton koliler yüklü park halindeki araçtan şüphelenilmesi üzerine araca yaklaşılmakla sanığın sürücüsü olduğu anlaşılan araçta ne yüklü olduğu sanığa sorulmakla kaçak sigara olduğunu beyan etmesi üzerine Kilis Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/856 Değişik İş sayılı önleme araması kararına istinaden araçta yapılan aramada, arka koltuk üzerinde ve bagaj bölümünde 398 karton kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanığın aşamalardaki savunmasında; oğlunun kendisini arayarak sigaraların yüklendiği zeytinliğe çağırdığını, arabaya ihtiyacı olduğunu söylediğini, arabanın başına gittikten sonra polislerin geldiğini, kendisinin polislere aracın içerisinde sigara olduğunu söylediğini, fakat sigaraların kendisine değil oğlu Ökkeş Güvenir’e ait olduğunu beyan ettiği görülmüştür.

3.İncelemeye konu kararda, bozma ilamı doğrultusunda tutanak mümzilerinin dinlendiği, aynı mahiyetteki beyanlarında olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için hatırlayamadıklarını ancak kendilerine ait imzalı tutanak içeriğinin … olduğunu belirttikleri görülmüştür.

4.Dosyada mevcut kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında, eşyanın gümrüklenmiş değerinin 22.620,00 TL olduğu belirlenmiş olup, bu değerin suç tarihi itibariyle Dairemiz kabulüne göre hafif olduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Olayın oluş biçimi, sanığın aşamalardaki savunması, bozma ilamı, tutanak mümzilerinin beyanları, ele geçirilen kaçak eşyanın miktar ve mahiyeti ile eşyanın yakalanma şekli göz önüne alındığında, atılı suçun sanık tarafından işlendiğine dair sübuta yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak;
Dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katının ödenmesi halinde; soruşturma evresinde etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ise verilecek cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık ihtaratında bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle;
10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’nun 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiüçüncü fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmış olup 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.04.2018 tarihli ve 2018/87 Esas, 2018/276 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.