YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7800
KARAR NO : 2022/10633
KARAR TARİHİ : 02.06.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nun 42/1. maddesi uyarınca eski hale getirme isteği hakkında karar verme görevi bulunmayan yerel mahkemenin 20/04/2015 tarihli ek kararı hukuken geçersiz ve yok hükmünde kabul edilip kaldırılmakla sanık müdafiinin eski hale getirme istemine ilişkin olarak;
Sanığın mahkemede en son bildirdiği adresine 02.02.2015 tarihinde yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre muhtara tebliğ edilip, 2 no’lu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı anlaşılmakta ise de;
02.02.2015 tarihli tebliğ mazbatasında “en yakın komşusuna haber verildi” denilerek kime ve hangi dairede oturan komşuya haber verildiği ile komşunun imzadan imtina edip etmediğinin açıkça belirtilmemesi karşısında; sanık müdafiinin eski hale getirme dilekçesinin ekinde sanığın aynı adreste oturan tüm yakın komşularının tebligat evrakından haberdar olmadıklarına dair beyan ve imzaları bulunan yazılı belgeyi de sunduğu anlaşılmakla,
Anılan Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde belirtilen esaslara uyulmaksızın yapılan tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, eski hale getirme talebinin kabulü ile sanık müdafiinin öğrenme üzerine sunduğu temyiz isteminin yasal süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.