YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7798
KARAR NO : 2022/10971
KARAR TARİHİ : 09.06.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı ve 7242 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce sanık tarafından suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katının maliye hazinesine kovuşturma aşamasında ödendiği de mahkemece gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1)Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014 Karar ve 16.05.2017 tarih, 20153/,398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği, maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
Sanığın benzer eylemleri nedeniyle açılmış bulunan çok sayıda kesinleşmiş ve derdest dava dosyalarının bulunduğunun Uyap sisteminden anlaşılması karşısında;
UYAP sisteminden araştırılmak suretiyle benzer suç vasfına yönelik eylemleri nedeniyle sanık hakkında açılmış ve halen derdest olan ya da kesinleşmiş dosyaların belirlenmesi, suç tarihleri ile iddianamenin düzenlenme tarihlerine göre derdest dosyaların TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilerek gerektiğinde birleştirilmesi, yine aynı mahiyette olan kesinleşmiş dosyalar varsa celp edilerek kesinleşen cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
2)Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK’nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3)Katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinin hakkında mahkumiyet kararı verilen sanıklardan tahsil edilmesi yerine hükümde karışıklığa neden olacak biçimde sanıktan tahsil edilmesine karar verilmesi,
4)5607 sayının Yasanın 6545 sayılı Yasayla değişik 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık müessesesinin uygulanabilmesi için sanığın suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarının soruşturma aşaması bitinceye kadar Devlet Hazinesine ödemesi gerektiği gözetildiğinde, kovuşturma aşamasında gümrüklenmiş değerin iki katını gideren sanık hakkında karar tarihinde uygulama imkanı bulunmayan 5607 sayılı Yasanın 6545 sayılı Yasayla değişik 5/2. maddesinden indirim yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.