Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/722 E. 2021/8296 K. 22.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/722
KARAR NO : 2021/8296
KARAR TARİHİ : 22.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Suç Üstlenme, 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında suç üstlenme suçundan beraat; sanık … hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefetten hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyizinin sanıklardan … hakkında suç üstlenme suçundan kurulan beraat hükmü ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
I- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç üstlenme suçundan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin atılı suça ilişkin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın tekerrüre esas sabıka kaydı bulunduğu halde hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Gümrük İdaresi vekilinin katılma talebi hususunda bir karar verilmemesi,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale gelmekle birlikte 5607 sayılı Yasanın 5/3. maddesindeki ”İkinci fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde uygulanmaz” şeklindeki düzenleme karşısında mahkemece tekerrüre esas alınmamış olsa da sanığın adli sicil kaydında yer alan tekerrüre esas Hatay 1. Asliye ceza Mahkemesi’nin 2008/351 Esas, 2008/602 Karar, İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/481 Esas, 2009/183 Karar ve Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/76 Esas, 2008/318 Karar sayılı ilamları ile ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamların 5607 sayılı Yasanın 5/3. madde ve fıkrası kapsamında etkin pişmanlık müessesesinin uygulanmasına engel teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesinin gerekmesi,
4- Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
6- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.