Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/5912 E. 2023/1958 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5912
KARAR NO : 2023/1958
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/43 E., 2015/97 K.
SUÇ : 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyize konu hükmün usulsüz olarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edildiği anlaşıldığından sanığın öğrenme üzerine temyiz hakkını kullandığı dolayısıyla temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
(Kapatılan) 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 31.12.2015 tarihli ve 2015/362 Esas, 2015/611 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında izin tecavüzü suçundan, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar
verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; sebep belirtmeksizin hükmü temyiz etme iradesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın Tunceli/Pülümür/Mutlu J.Krk.K.lığı emrinde görevli olduğu, 02.02.2015 tarihinde yol süresi de dahil olmak üzere onsekiz günlük kanuni izne gönderildiği, izninin nihayete ermesi neticesinde 20.02.2015 tarihinde en geç saat 23.59’a kadar birliğine katılış yapması gerekirken katılmadığı, 13.04.2015 tarihinde kendiliğinden gelerek birliğine katıldığı maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık ifadesinde özetle; 20.02.2015 tarihinde saat 07.15’te İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından Erzincan’a uçağının olduğunu ancak uçağı kaçırdığı için o gün karakola gelemediğini ve cüzdanını düşürdüğü ya da çaldırdığı için yeniden uçak bileti almak için parası olmadığından uçak bileti alamadığını, polise ya da adlîyeye gidip cüzdanını kaybettiğine ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığını, sonra Tekirdağ’a ailesinin yanına döndüğünü, firari olduğu dönemin bir kısmını Tekirdağ’da bir kısmını ise İstanbul’da geçirdiğini, kendisini boşlukta hissettiği için birliğine dönemediğini, ayrıca ailevi sıkıntılarının olduğunu, 13.04.2015 tarihinde de kendisi gelerek birliğine teslim olduğunu, öncelikle beraatini, mahkeme aksi kanaatte ise hakkında bir cezaya hükmedildiği taktirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasını talep ettiğini beyan etmiştir.

3.Dosya içerisinde sanığa ait sevk belgesi, vaka kanaat raporu, izinden süresinde birliğine dönmediğine dair tutanak, kendiliğinden birliğine katıldığına dair tutanak ve tüm belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.

4.Sanığa ait güncel adlî sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Birliğinden izinli olarak ayrılan sanığın, kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın, izin bitiminden itibaren altı tam gün içerisinde birliğine katılmaması eylemi, izin tecavüzü suçunu oluşturmaktadır.

2.1632 sayılı Kanun’un 66 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenmiş olan izin tecavüzü suçunun oluşabilmesi için, sanığın birliğine zamanında özürsüz olarak dönmemesi koşulu aranmakta ise de Kanunda özürün ne olduğu ve kapsamı belirtilmemiştir. (Kapatılan) Askerî Yargıtayın yerleşik kararlarında, izin tecavüzü suçunda yer verilen bu özrün kapsamı, TSK İç Hizmet Yönetmeliğinin 57 nci maddesinin (b) bendi ve 58 inci maddelerinde öngörülen kıstaslar esas alınarak, beklenmeyen aniden ortaya çıkan ve sanığın zamanında Birliğine dönmesini zorlaştıran, engelleyen durumlar olarak kabul edildiği görülmekte ve ayrıca sanığın, kanuna aykırı eylemini bir an evvel sona erdirmeye veya mazeretini ortadan kaldırmaya yönelik hareketlerinin, kısaca, suç ve dehalet kasıtlarının dikkate alınması gerekmektedir.

3.Sanık tarafından cüzdanını kaybettiği ya da çaldırdığı için parası olmadığından yeni bir uçak bileti
alamadığı, kendini boşlukta hissettiği ve ailevi sıkıntıları olduğu şeklinde ileri sürdüğü savunmaların, askerlik hizmetine üstün tutulabilir nitelikte olmadığı, aniden ortaya çıkmadığı, sanığın birliğine katılmakta geciktiği süre içinde özür oluşturan hâli gidermeye yönelik olarak herhangi bir davranış sergilemediği dikkate alındığında; sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Pülümür Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.12.2015 tarihli ve 2015/43 Esas, 2015/97 Karar sayılı kararında (Kapatılan 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 31.12.2015 tarihli ve 2015/362 Esas, 2015/611 Karar sayılı kararı) sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.03.2023 tarihinde karar verildi.