Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/5909 E. 2023/2288 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5909
KARAR NO : 2023/2288
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/695 E., 2017/516 K.
SUÇ : 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
(Kapatılan) 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 27.03.2017 tarihli ve 2016/812 Esas, 2017/63 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan (2 kez) 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı beş ay ve on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz isteği; herhangi bir gerekçe belirtmeksizin hükmü temyiz etme iradesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Askerlik hizmetini yapmakta olan sanığın 14.09.2016 tarihinde kışla tellerinden atlayarak birliğinden izinsiz ayrıldığı, 03.11.2016 tarihinde birliğine kendi gelerek katılış yaptığı, aynı gün birliğinden tekrar kaçarak firar ettiği, 07.12.2016 tarihinde birliğine kendi rızasıyla katılış yaptığı anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmasında özetle; 14.09.2016 tarihinde kışla tellerinden atlayarak firar ettiğini, bunu sebebinin üst devrelerin kendisine dayak gibi kötü muamelelerinin olduğunu, durumu bölük astsubayına anlattığını ancak olayla ilgilenmediğini, zaten Gaziantep’te ki düğünlerinde IŞİD’in düzenlediği bombalı saldırı sonucu akrabalarını kaybettiği için psikoljisinin bozuk olduğunu, firar ettiği dönemde Mersin’e ailesinin yanına gittiğini, kafasını topladıktan sonra kendi isteği ile birliğime teslim olduğunu ancak yine aynı şekilde birliğin tellerinden atlayarak firar ettiğini, bunun sebebinin de üst devrelerin kötü muamelesi nedeniyle bozulan psikolojisi olduğunu, beraatini talep ettiğini beyan etmiştir.

3.Dosya kapsamında bulunan, sanığın her iki eylemine ilişkin düzenlenmiş vaka kanaat raporları, RDM kayıtları, sevk belgesi, sanığın birliğinden izinsiz ayrılmış olduğuna dair iki ayrı tutanak, sanığın kendiliğinden birliğine katılış yaptığına dair iki ayrı tutanak ve diğer belgeler ayrı ayrı incelenerek değerlendirilmiştir.

4.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Firar suçu askerlik hizmeti sona ermemiş ve sağlık yönünden askerliğe elverişli kişiler tarafından işlenebilen sırf askerî suçlardan olup, askerî hizmet sürerken işlenen bu suçla ilgili olarak, sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişsiz olduğunun belirlenmesi durumunda, eylemin işlenemez suç hâline geleceğinde kuşku bulunmamaktadır.

Temyize konu dosya kapsamı incelendiğinde; sanığa ait RDM kaydında tabip tarafından muayene edilmesi gerektiği kanaatine varıldığının kaydedildiği, adli sicil kaydında kesinleşmiş cezalarının bulunduğu, 2. Mekanize Piyade Taburu 3. Mekanize Piyade Bölük Komutanlığının 30.01.2017 tarihli yazısında Haydarpaşa Sultan Abdulhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 20.01.2017 tarihli, 4296 protokol numaralı raporu ile yirmi gün hava değişimine ve vaka kanaat raporunda olaydan önce sıkıntıları olduğu için kanunî izne gönderilmiş olduğunun anlaşılması karşısında sabıka kaydında yer alan kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü ve infaz evrakı ile sanık hakkındaki psikolojik risk tarama anketi, birlik RDM kayıtları, kıta anket formu ve varsa psikiyatrik rahatsızlıklarına dair diğer muayene ve tedavi belgelerinin dava dosyasına eklenmesinin ardından, askerliğe elverişlilik durumunun ve ceza sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla adli gözlem altına alınmasına gerek olup olmadığı konusunda psikiyatri uzmanı bir bilirkişinin dinlenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

2.Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin gösterilmemiş olması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.03.2017 tarihli ve 2016/695 Esas, 2017/516 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2023 tarihinde karar verildi.