Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/5809 E. 2023/1956 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5809
KARAR NO : 2023/1956
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/829 E., 2016/661 K.
SUÇ : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
(Kapatılan) 2. Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 14.12.2016 tarihli ve 2015/513 Esas, 2016/1618 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, sanık hakkında kurulmuş mahkûmiyet kararının, sanığın suç işleme kastının belirlenmesine ve 1632 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un sanık yararına olan hükümlerinin uygulanması bakımından, eksik incelemeye dayalı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın 21.09.2014 tarihinde herhangi bir izin almaksızın birliğini terk ettiği, bir süre sonra 19.04.2015 tarihinde saat 18.20 de kendiliğinden gelerek birliğine katıldığı maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık savunmalarında; askere gelmeden önce madde bağımlısı olduğunu, bu sebeple kırmızı reçeteli ilaçlar kullandığını, ancak bu durumu ilk etapta komutanlarına anlatmadığını, daha sonra kullandığı ilaçları birlik içerisinde kaybettiğini, krize girmemek için firar etmek zorunda kaldığını, yaptığı eylemden dolayı pişman olduğunu, madde bağımlısı olduğunun Gata Asker Hastanesince tespit edildiğini, uyuşturucuyu bırakabilmek için tedavi olmak istediğini, öncelikle beraatini, mahkeme aksi kanaatte ise lehine olan tüm kanun hükümleri ile birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiğini, kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya muvafakatinin olduğunu, adlî para cezasını ödeyemeyeceğini beyan etmiştir.

3.Dosya kapsamında bulunan sevk belgesi, olay tespit tutanağı, yoklama çizelgesi, vaka kanaat raporu, sanığın kendiliğinden birliğine katıldığına dair tutanak, adlî sicil kaydı, TSK Sağlık Raporu ve diğer belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.

IV. GEREKÇE
Karar tarihinden önce 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nda (2803 sayılı Kanun), 25/07/2016 tarihli ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikler sonucunda; Jandarmanın askerî bir güvenlik kuvveti olmaktan çıktığı ve kural olarak Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinden ayrıldığı, Jandarma personelinin askerî görevlerinin sınırlandırıldığı, Jandarma personeline askerî görev verilmesinin istisnai olduğu ve belirli şartlar gerçekleştiğinde, ancak askerî görev verilebileceği, askerî mahkemelerin Jandarma personelini yargılama görevinin sadece askerî görev verildiği takdirde söz konusu olabileceği, buna göre 2803 sayılı Kanun’un 7 nci maddesine göre Jandarmaya sadece kanunlarla askerî görev verildiği takdirde aynı Kanun’un 15 inci maddesinin (d) bendine göre Jandarma personelinin askerî mahkemelerde yargılanabileceği gözetilmeksizin Jandarma personeli olan sanığın, kanunlarla tevdi edilmiş askerî bir görevden kaynaklanmayan dava konusu eylemi nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ezine 1. Asliye Ceza Mahkemesinin (Kapatılan 2. Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli ve 215/513 Esas, 2016/1618 Karar sayılı kararı) 14.12.2016 tarihli ve 2015/829 Esas, 2015/661 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.03.2023 tarihinde karar verildi.