Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/5496 E. 2021/9851 K. 15.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5496
KARAR NO : 2021/9851
KARAR TARİHİ : 15.09.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5411 sayılı Yasaya muhalefet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Resmi belge sahtecilik suçundan beraat, 5411 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi … Bankası vekilinin suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup;
Ayrıca,
Tediye fişleri kullanılarak banka parasını zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise eylem basit zimmet;
Mudi yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise eylem nitelikli zimmet;
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
Yukarıda anılan hususlar nazara alındığında, mudilere ait bankada mevcut imza kartonetleri fiziki olarak dosyaya celp edildikten sonra, sanığın eylemlerinin gerçekleşen
her bir işlem yönünden belirtilen kriterlere göre, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi, sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, her bir işlem bakımından
duraksamaya yer bırakmayacak şekilde eylemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıklarının tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Sanık hakkında Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2015 tarihli iddianamesiyle banka müşterisi …’ın hesaplarından 297.000,00 TL tutarında parayı zimmetine geçirdiği iddiasıyla dava açıldığı ,Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 25.08.2015 tarihli iddianamesinde de banka müşterisi …’ın 60128454 müşteri numaralı 5001 ek numaralı hesabından rızası olmadan 04/03/2014 tarihinde 211.000,00 TL, 06/03/2014 tarihinde ise 86.000,00 TL tutarında parayı zimmetine geçirdiği iddiası nedeniyle dava açıldığı anlaşılmakla, mudi … yönüyle 25.08.2015 tarihli iddianame ile anlatılan eylemin mükerrer dava niteliğinde olması nedeniyle bu eylem yönünden 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ile 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı ilamlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin son suç tarihinin 05.05.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 25.08.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında sanık hakkında halen derdest olan Bingöl 2 .Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/141 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 16.06.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.05.2016 olduğu ve aynı bankaya karşı işlendiği iddia edilmekle;
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi ve gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4)Hüküm fıkrasında banka zararının tazminine karar verildiği belirtilmesine rağmen tazminine karar verilen banka zararı miktarının belirtilmemesi suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin ve banka vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.