Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/5481 E. 2021/13797 K. 27.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5481
KARAR NO : 2021/13797
KARAR TARİHİ : 27.10.2021

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I. Katılan … İdaresi vekilinin temyizinin münhasıran nakil vasıtasına yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nun 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, suçta kullanılan nakil vasıtasının üçüncü kişiye ait oluşu dikkate alınarak 5607 sayılı Yasanın 13/1 ve 5237 sayılı TCK’nun 54. maddelerine göre aracın müsaderesine yer olmadığına ilişkin karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nun 302/1. madde ve fıkrası gereğince ESASTAN REDDİNE,
II. Yokluğunda verilen kararın, … T/Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan sanık …’e 19.06.2018 tarihinde “gerekçeli karar ve temyiz talebini okumak/almak suretiyle tebellüğ ettim/ettik” şeklinde düzenlenen tebliğ-tebellüğ belgesi ile tebliğ edildiği ancak, 5271 sayılı CMK’nun 35/3. maddesindeki “İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır” şeklindeki düzenleme karşısında, tebligatın usulüne aykırı olduğu anlaşılmakla, sanık …’in 05.07.2018 tarihli temyiz istemi süresinde kabul edilerek;
Sanıklar … ve … müdafiileri ile sanıklar …, …, …, …, …, … ve Cumhuriyet Savcısının … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’nin 30.05.2018 tarihli istinaf başvurularının esastan reddine dair kararına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan madde hükmüne göre cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte olmayan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa uyarınca yazılı şekilde hüküm kurularak, aynı Yasanın 3/22. maddesi gereğince de artırım yapılmak suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
1. Sanıklar hakkında hüküm kurulması sırasında 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesinin aynı Yasanın 3/22. maddesinden önce uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … müdafiileri ile sanıklar …, …, …, …, …, … ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5271 sayılı CMK’nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 304. maddesi uyarınca dosyanın … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin bilgi için … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.