YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5061
KARAR NO : 2021/10111
KARAR TARİHİ : 16.09.2021
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Beraat kararları yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer kararlar yönünden istinaf başvurusunun düzelterek esastan reddine (Asıl karar)
Sanıklar … ve … hakkındaki mahkumiyet hükmü dışındaki hükümlere yönelik katılan … İdaresi vekilinin temyiz başvurusunun reddine(Ek karar 22/06/2017)
Sanık … hakkında temyiz isteminin süre yönünden reddine (Ek karar 03/08/2017)
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteminin ilk derece mahkemesince verilen beraat ve … plakalı aracın iadesi kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
I- Katılan … İdaresi vekilinin 22/06/2017 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesi tarafından verilen beraat hükümleri açısından, 5271 sayılı CMK’nun 286/2-g maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen on yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlarla ilgili beraat kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları ile sanıklardan …’ün idaresindeki … plakalı aracın iadesi açısından sanık … hakkında hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nun
286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından bölge adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 22/06/2017 tarihli, 2017/476 esas ve 2017/657 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
II- Sanık … müdafiinin asıl karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
UYAP’tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden sanık …’ın hükümden sonra 10/11/2020 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallince değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK.nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA,
III- Sanık …’ın 03/08/2017 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nin 20/06/2017 tarihli asıl kararının sanık …’a 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca tebliği için çıkarılan tebligatın tebliğ memuru tarafından “muhatabın bizzat kendi imzasına tebliğ edilmiştir” şerhi ile sanık … imzasına 05/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, Dairemizin 29/12/2020 tarihli tevdii kararı sonrası yapılan araştırmada tebligattaki imzanın sanık …’ın eli ürünü olmadığının anlaşılması karşısında yapılan tebligat usulsüz olup, sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla bölge adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 03/08/2017 tarihli, 2017/476 esas ve 2017/657 karar sayılı ek karar kaldırılarak 08/05/2017 tarihli asıl karara yönelik yapılan incelemede;
Sanık …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçta 03/10/2015 tarihinde 3500 karton kaçak sigara ele geçirilmesi üzerine yürütülen soruşturma kapsamında, sanık … hakkında iletişimin tespiti kararları çerçevesinde kayıt altına alınan … ile yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin iletişim tespit tutanakları içerikleri nedeniyle ele geçen kaçak sigaraların sahibi olduğundan bahisle kamu davası açılmış ve sanık …’ın bahsi geçen 03/10/2015 tarihli eylemi ile 01/08/2015 ve 15/10/2015 tarihli eylemleri nedeniyle zincirleme kaçakçılık suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ve bölge adliye mahkemesince mahkumiyet kararına yönelik sanığın istinaf başvurusu hüküm düzeltilerek esastan reddine karar verilmiş ise de; sanık …’in aşamalardaki savunmalarında: …’ın uhdesinde ele geçen kaçak sigaralarla ilgisinin bulunmadığını, suçlamaları kabul etmediğini belirttiği, sanık …’in beyanlarının da aynı doğrultuda olduğu, 03/10/2015 tarihli eylemle ilişkilendirilen, olaydan yaklaşık 3 hafta öncesine ait mevcut iletişim tespit tutanakları içeriklerinin soyut nitelikte olup sanıklar arasında gerçekleşen bir kaçak sigara alış verişi ile irtibat kurmaya ve ele geçen kaçak sigaraların sanık …’a ait olduğunu ortaya koymaya elverişli olmadığı nazara alındığında, sanık …’ın savunmasının aksine 03.08.2017 tarihli eyleme iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, mevcut delillerin sanık …’ın mahkumiyetine yeterli olmadığı gözetilmeksizin sanık …’ın 03/10/2015 tarihli eylem bakımından beraati yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Birden fazla tekerrüre esas sabıkası bulunan sanığın adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren ve tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/640 Esas ve 2013/191 Karar sayılı dosyası ve daha hafif olduğu için tekerrüre esas alınmayan 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçu yerine 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/323 Esas ve 2012/98 Karar sayılı dosyasında uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre sanığın sabıkalarının tekerrüre esas teşkil edip etmeyeceğinin tartışılmasında zorunluluk bulunması, neticesine göre söz konusu ilamların tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK’nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 304. maddesi uyarınca dosyanın Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi