Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/4896 E. 2021/8174 K. 21.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4896
KARAR NO : 2021/8174
KARAR TARİHİ : 21.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, sanıklar …, … hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere, … plakalı aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyiz yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz etme hakkı vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317.maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık … müdafiinin, sanık …’in ve malen sorumlunun temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
1-Sanıklar hakkında ”geçmişteki hali, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık nedeniyle, hapis cezasının ertelenmesi halinde tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluştuğundan,” şeklindeki gerekçe ile 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesi uygulandığı halde, ” kişilik özelliklerine göre yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığı gibi, meydana gelen kamu zararını gidermemiş olması nedeniyle” şeklindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişki oluşturulması,
2- Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK’nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi
3-TCK’nun 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ile failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınarak temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, gün adli para cezasının
tayininde teşdiden hüküm kurulurken uygulama yeri bulunmayan sanığın sosyal ve ekonomik durumunun da gösterilmesi,
4-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 Sayılı Kanun ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18- son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5.madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra 3/10.madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ile 5/2.maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
5-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6-Suçta kullanılan … plakalı nakil aracın kayden maliki olan …’nin usulüne uygun tebligat ile duruşmadan haberdar edilip, dinlenilmesinin ardından davaya katılma hakkı tanınarak malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi durumunda oIup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre nakil aracın müsadere edilip edilmeyeceğine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
7-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin, sanık …’in ve malen sorumlunun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son fıkrası uyarınca sanıkların cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.