Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/3245 E. 2023/6519 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3245
KARAR NO : 2023/6519
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/246 E., 2016/133 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, Kaçak eşyanın müsaderesi, Nakil aracının iadesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî Bozma

Şikâyetçi Gümrük idaresinin 15.02.2016 havale tarihli katılma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yargılama sonlandırılmış ise de katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükmü temyize hakkı bulunan Gümrük idaresinin 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Uludere Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli ve 2015/246 Esas, 2016/133 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5607 sayılı Kanun’a (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası gereği neticeten 1 yıl 8 … hapis ve 340,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, kaçak eşyanın müsaderesine ve nakil aracının iadesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz sebebi, nakil aracı hakkında müsadere kararı verilmesi gerektiği ve vekalet ücretine hükmolunması gerektiği sebepleri ile sınırlıdır.

2.Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebebi, yeterli delil olmadığına, kastı bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve resen nazar alınacak diğer sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde suça sürüklenen çocuğun sürücülüğünü yaptığı kamyonette Uludere Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/44 Değişik iş sayılı önleme arama kararına istinaden yapılan aramada 37.000 paket kaçak sigaranın ele geçilerek muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.

2.Suça sürüklenen çocuk savunmasında atılı suçu kabul etmemiştir.

3.Ele geçen 37.000 paket kaçak sigaraya yönelik alınan Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakasına göre belirlenen gümrüklenmiş değerin Dairemiz yerleşik içtihatlarına göre “fahiş değer” aralığında olduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Nakilde Kullanılan Aracın İadesi Yönünden
Nakil aracının iyiniyetli üçüncü kişiye ait olduğunun kabul edilerek iadesine karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Uludere Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli ve 2015/246 Esas, 2016/133 Karar sayılı kararında; olay tutanağı, suça sürüklenen çocuk savunması ve tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun kullandığı araçtan ticari miktar ve mahiyette kaçak sigara ele geçtiği dikkate alındığında suça sürüklenen çocuğun suça konu kaçak sigaraları ticari amaçla naklettiğinin kabulü ile mahkumiyet hükmü kurulmasında, hukuka aykırılık bulunmamıştır. Ancak;

1.Suça sürüklenen çocuk hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesiyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle anılan Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ve 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi hukuka aykırı bulunmuştur.

2.10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’nun 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmi ikinci fıkrasının “23 üncü” fıkra olarak

değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katının ödenmesi halinde, soruşturma evresinde etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ise verilecek cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ikinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık ihtaratında bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 7 inci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 inci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.

3.Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, hükmolunan hapis cezasında da 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca teşdit uygulanması gerekirken hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılmadan belirlenmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

4.Suç tarihinde suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin Dairemizin yerleşik içtihatları doğrultusunda fahiş değerde olduğu anlaşılmakla bu kapsamda 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası kapsamında cezada artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

5. Suça sürüklenen çocuk hakkında erteli 1 yıl 8 … hapis cezası tayin edildiği cihetle; 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereği denetim süresinin verilen cezadan daha az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl denetim süresi tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

6.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz” hükmüne aykırı olarak yazılı şekilde “TCK nun 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan suça sürüklenen çocuk’un mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ve “Sanık hakkında kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verildiğinden TCK madde 53/4 gereğince sanık hakkında TCK madde 53/1’de ön görülen hak yoksunlarının uygulanmasına yer olmadığına” karar verilmesi suretiyle hükmün karıştırılması hukuka aykırı bulunmuştur.

7.Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası yerine 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrasının gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 inci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

8.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi vekilinin yargılamaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Nakilde Kullanılan Aracın İadesi Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Uludere Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli ve 2015/246 Esas, 2016/133 Karar sayılı kararında nakil aracının iadesi yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden hükmün nakil aracının iadesine ilişkin bölümünün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Uludere Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli ve 2015/246 Esas, 2016/133 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Temyiz edenin sıfatı gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.