Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/31529 E. 2022/7380 K. 12.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/31529
KARAR NO : 2022/7380
KARAR TARİHİ : 12.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, nakil aracın müsaderesine

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan … vekilinin temyiz talebinin münhasıran vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek anılan kurum vekilinin ve sanığın temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
1-Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması hâlinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 89. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanunda hüküm altına alınması nedeniyle ancak anılan Kanun uyarınca belirlenecek temel cezaya tatbik edilebileceği gözetilmeden, anılan kanundan önce yürürlükte bulunan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanuna göre belirlenen temel cezadan sonra uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,
2-Sanıkta ele geçen eşyanın gümrüklenmiş değeri 34.178,39-TL olup suç tarihi itibariyle normal değerde bulunmasına rağmen, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değerinin pek hafif kabul edilerek eksik ceza tayini,
3-Dava konusu nakil aracı hakkında 5607 sayılı Yasanın 13/1.maddesi ve TCK’nun 54/1.maddesindeki hususlar tartışılıp gerekçelendirilmeden yazılı şekilde müsaderesine hükmedilmesi,
4-Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde katılma hakkı bulunmayan Gümrük idaresi lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
5-Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK.nun 324. maddesinin 2. fıkrasında “Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 26/05/1935 gün ve 111/7 sayılı “yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir” ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 02/05/1966 gün ve 4/3 sayılı “tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktar olacağının belirtilmesi gerektiği, ancak mahkemece kısa kararda ”Gerekçeli kararda ayrıntıları açıklanan yargılama giderlerinin sanıktan alınarak hazineye gelir kaydına,” denilerek, yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan, bilahare gerekçeli kararda belirtilmesi suretiyle usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.