Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/3087 E. 2023/7777 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3087
KARAR NO : 2023/7777
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/393 E., 2016/694 K.
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
SUÇ : 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. GEREKÇE
1.Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun (5015 sayılı Kanun) Ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2.Sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 24.02.2009 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, suç tarihinin 15.05.2008 ve ele geçen eşyanın 4.631 litre kaçak akaryakıt olduğu dikkate alınarak sanığa atılı eylemin 5015 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu oluşturduğu anlaşılmakla; 5015 sayılı Kanun uyarınca suçtan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) gerekçeli kararın tebliğ edilmediği, 24.02.2009 tarihli hükme yönelik EPDK’nin itiraz hakkı bulunduğundan anılan kuruma tebliğ edilmeyen hükmün henüz kesinleşmediği ve infaz yönüyle zamanaşımını durdurmadığı, 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımını kesen en son işlemin 25.11.2008 tarihli mahkeme huzurunda savunma alma işlemi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

II. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Çay Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.07.2016 tarihli ve 2016/393 Esas, 2016/694 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, ele geçen kaçak eşyanın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca MÜSADERESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.10.2023 tarihinde, Tebliğname’ye kısmen uygun kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle karar verildi.