Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/29687 E. 2023/542 K. 16.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/29687
KARAR NO : 2023/542
KARAR TARİHİ : 16.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/127 E., 2019/17 K.
SUÇ : 1632 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, Cumhuriyet Savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.(Kapatılan) Diyarbakır 2 nci Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 13.12.2011 tarihli 2011/326 Esas, 2011/522 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında arkadaşının ve üstünün bir
şeyini çalmak suçlarından 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 132 nci maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 50 nci maddesi ve 52 nci maddesi uyarınca ayrı ayrı 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.(Kapatılan) Diyarbakır 2 nci Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 13.12.2011 tarihli 2011/326 Esas, 2011/522 Karar sayılı kararının sanığın temyizi üzerine (Kapatılan) Askeri Yargıtay 4 üncü Dairesinin 06.02.2013 tarihli ve 2013/402 Esas, 2013/390 Karar sayılı kararı ile sanığın, kleptomani hastası olup olmadığının, böyle bir akıl hastası ise, ne zamandan beri hasta olduğunun ve bunun, davranışları üzerindeki etkilerini saptamak için, 5271 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesi uyarınca, psikiyatri uzmanı bir hekime, dava dosyası da incelettirilmek suretiyle muayene ettirilmesi, bilirkişinin lüzum görmesi hâlinde, psikiyatri kliniği bulunan bir asker hastanesinde adli gözlem altına aldırılıp, cezai ehliyetinin ve suç tarihinde askerliğe elverişli olup olmadığının tespit edilerek, elde edilecek sonuca göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, noksan soruşturmayla hükümler kurulması hukuka aykırı bulunarak bozma kararı verilmiştir.

3.Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.03.2019 tarihli, 2018/127 Esas, 2019/17 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında arkadaşının ve üstünün bir şeyini çalmak suçlarından 1632 sayılı Kanunun 132 nci maddesi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık kararı sebep göstermeksizin temyiz etmiştir.

2. Cumhuriyet savcısının temyiz istemince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi yerine hapis cezasına karar verilmiş iken açıklanan hükümde adli para cezasına çevrilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yapılan incelemede; sanığın olay tarihinde personelin eşyalarını koyduğu dolaplığa giderek mağdur J.Er …’a ait dolabı açtığı ve mağdurun cüzdanından 15,00 TL parayı aldığı, aynı tarihte saat 22.00 sıralarında aynı dolaplığa giderek bu kez J.Onb. …’e ait dolabı açtığı ve dolapta bulunan cüzdanının içinden 100,00 TL aldığı, mağdur J.Onb. …’in

cüzdanından parasının alındığını tespit etmesi üzerine, durumu nöbetçi astsubayına bildirdiği, nöbetçi astsubayı tarafından yapılan araştırmada dolaplıktan en son sanığın çıktığının tespit edildiği, nöbetçi astsubayın nöbet tutmakta olan sanığı çağırarak olayı sorduğunda sanığın inkar ettiği, üzerinde yapılan aramada paranın bulunamadığı, sanığın nöbet tuttuğu 3 numaralı mevziden nöbetçi astsubayın yanına gelirken farklı bir güzergah izlediğinin tespit edilmesi üzerine, yapılan araştırmada paraların jeneratörhanenin saç kısmında bulunduğu, olay sanığa tekrar sorulduğunda sanığın mağdurlara ait paraları çaldığını itiraf ettiği dosya kapsamında bulunan olay tespit tutanağı,

teslim tesellüm tutanağı, olay yeri krokisi, tanık beyanları ve vaka kanaat raporundan anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE
1.Karar yerinde gösterilen yasal, haklı ve inandırıcı gerekçelerle ulaşılan kanaate göre, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin kabulünde ve bunların nitelendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

2. Ancak; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklinde olup, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 22.10.2013 tarihli ve 2013/1355 Esas, 2013/865 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün aynen açıklanması gerekirken yazılı şekilde sanık hakkında hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca adli para cezasına karar verilmesi nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.03.2019 tarihli, 2018/127 Esas, 2019/17 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.01.2023 tarihinde karar verildi.