Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/27302 E. 2022/8260 K. 21.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/27302
KARAR NO : 2022/8260
KARAR TARİHİ : 21.04.2022

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : İlk derece mahkemesince verilen hükmün kaldırılarak sanık hakkında beraat, müsadere, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
05/08/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 280/1-a maddesindeki ” (1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra; a)İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, … Karar verir ” ve aynı Yasanın 303/1-a maddesindeki ”(1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir: a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklindeki düzenlemeler karşısında; ilk derece mahkemesinden gelen dava dosyasının tekemmül ettiği, başkaca toplanması gereken delil bulunmadığı hallerde bölge adliye mahkemesince duruşma açılmaksızın ‘hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine’ şeklinde sanığın beraatine, davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunmasına karar verilebileceği, CMK’nun 303/1-a maddesinde verilen yetkinin derhal beraat kararı verilebilecek hallere münhasır olmadığı gözetilerek tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanığa ait iş yerinde kaçak sigara satışı yapıldığı ihbarı üzerine ellerinde arama kararı olmaksızın bahse konu iş yerine giden kolluk görevlilerince sanığa ihbardan bahsedilmesi üzerine, sanık tarafından tezgah çekmecesinde bulunan 16 paket kaçak sigaranın çıkarılarak kolluk görevlilerine teslim edildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında; kaçak sigaraları iş yerinde içmek için bulundurduğunu, ticari amacın olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini belirttiği olayda; sanık ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısı’na ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu ve ele geçen delillerin de hukuka aykırı delil niteliğinde olup, Anayasamızın 38. maddesinin 6. fıkrası da “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.” hükmü ve yine 5271 sayılı CMK’nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceği, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri karşısında, hiçbir aşamada suçlamayı kabullenmemiş olan sanık hakkında hukuka aykırı şekilde elde edilen ve kaçak olduğu anlaşılan eşyanın hükme esas alınamayacağı, somut olayda yapılan arama işleminin CMK’nun 116-119. ve 127. maddelerindeki düzenlemelere aykırı olup usulsüz olduğu gözetilerek bu nedenle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı gerekçe ile beraat kararı verilmiş ise de; neticesi itibariyle doğru olan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nun 302/1. madde ve fıkrası gereğince ESASTAN REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Yasanın 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 304. maddesi uyarınca dosyanın gereği için … Asliye Ceza Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin bilgi için … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 21/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.