YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/26717
KARAR NO : 2023/4157
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/4826 E., 2020/1512 K.
SUÇ : 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Sanığın beraatine karar verilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge adlîye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, ve 7226 sayılı Kanun’un geçici 1 … maddesi ve 30.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2480 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle 13.03.2020 ile 15.06.2020 tarihleri arasında sürelerin durmasına, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere sürelerin on beş gün uzamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2017/232 Esas, 2019/58 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu’na (6831 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı
Kanun’un 93 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci ve 50 nci maddeleri uyarınca hapis cezasından çevrilen 9.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.
2.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 12.03.2020 tarihli ve 2019/4826 Esas, 2020/1512 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararındaki sanığın mahkûmiyetine ilişkin gerekçe kısmı ile hüküm kısmının karardan çıkartılarak aynı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi gereğince beraatine hükmedilmek suretiyle hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … İdaresi vekilinin temyiz sebepleri; İdare Mahkemesi kararı ile idari işlemin iptaline karar verilmiş ise de yürütmenin durdurulması kararı verilmediğinden sanığın eyleminin işgal ve faydalanma suçunu oluşturduğuna, sanığın suç kastının sabit olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.27.12.2013 tarihli suç tutanağına göre, 35 nolu bölmede İSTMAD Maden İşletmeleri Şirketi’nin izinli ocak sahasından çıkan pasa ve hafriyatın izinli açık işletme sahasına izinsiz dökülerek iznin amaç dışı kullanıldığı tespit edilmiştir.
2.19.03.2014 tarihli suç tutanağına göre, 36 nolu bölmede İSTMAD Maden İşletmeleri Şirketi’nin işletmesinde yapılan kontrolde tesis sahasında yığılı halde bulunan kumların kayarak orman alanını işgal ettiği tespit edilmiştir.
3.19.03.2014 tarihli suç tutanağına istinaden sanık hakkında işgal ve faydalanma suçundan 19.11.2015 tarihli iddianame ile açılan İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/537 Esas sayılı dosyası, 27.12.2013 tarihli suç tutanağı üzerine 12.06.2014 tarihli iddianame ile açılan İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1015 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
4.30.12.2013 tarihli inceleme raporunda 35 nolu bölmede ruhsat sahibi İSTMAD Maden İşletmeleri Limited Şirketi adına açık işletme izni verilen saha içinde 4238 m2 lik kısmın amacı dışında kullanıldığı belirtilmiştir.
5.Sanık savunmasında suçlamayı kabul etmediğini, işlemler için başvuru yaptığını ve şu aşamada resmi izinlerin alındığını beyan etmiştir.
6.İSTMAD Maden İşletmeleri Limited Şirketi’nin imza sirküleri dosyada mevcuttur.
7.04.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda Orman İdaresinin yan sahadaki işletmenin izin talebini onaylamasına rağmen sanığın aynı şartlardaki izin talebini reddetmesinin hakkaniyet ile uyuşmadığı belirtilmiştir. Ek bilirkişi raporunda işletme izin sınırları içinde izinsiz döküm yapıldığı, ağaçlık alanın
zarar görmediği ve kirlenmenin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir.
8.08.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda izinli sahada üretim faaliyeti sırasında ortaya çıkan izinsiz malzemenin yönetmelikte belirtilen atık tanımı içinde yer almadığı, çıkarılan malzemenin doğal olduğu, olayın izinsiz kaçak döküm olarak nitelendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
9.Orman İdaresinin 22.12.2017 tarihli yazısında suça konu yere ilişkin saha teslim tutanağı, taahhüt senedi, açık işletme izni oluru belgeleri sunulmuştur.
10.Sanık müdafii tarafından sanığın yetkilisi olduğu İSTMAD Maden İşletmeleri Limited Şirketi’nin kullanım amacı değişikliği talebi ile Orman İdaresine yaptığı başvurulara ilişkin dilekçeler, Orman İdaresinin başvurulara ilişkin cevapları ve İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2013/367 Esas, 2015/258 Karar sayılı kararı dosyaya sunulmuştur.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Birleşen İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/537 Esas sayılı dosyası yönünden karar verilmediği anlaşılmakla bu dava dosyası yönünden zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülerek, sanığın yetkilisi olduğu İSTMAD Maden İşletmeleri Limited Şirketi’nin 35 nolu bölmede 2008 tarihli olur ile ocak işletme ruhsat sahibi olduğu ve 2016 tarihine kadar ruhsat süresinin devam ettiği, maden ruhsatının verilmesinden sonra pasa dökümü için önce izin verildiği ancak 2011 yılı için işletmeciliğinden kaynaklı cevherin çıkarıldığı cevhere ulaşmak için pasa kısımlarına döküm yapılması ve pasanın istiflenmesi için orman müdürlüğüne ilgili şirket tarafından başvuru yapıldığı ve izin istendiği, ancak ilgili Orman İdaresince izin verilmemesi üzerine sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından kullanım amacının değiştirilmesi talebi ile yapılan başvurunun reddine ilişkin 24.08.2012 tarih ve 1154 sayılı işlemin pasa döküm alt yapı kullanım izninin hiçbir somut gerekçe olmaksızın reddedildiği, madencilik izni verildikten sonra çıkan pasanın dökümü için izin verilmemesinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğundan bahisle işlemin iptali için dava açıldığı, İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2013/367 Esas 2015/258 Karar sayılı ilâmı ile davacı tarafın II-a grubu ruhsatlı maden sahasının tamamı için idareden izin aldığı açık ocak işletme sahasının pasa döküm yeri olarak kullanılmak istenildiği, davacı tarafın sahip olduğu maden ruhsatı sahasında alt yapı tesis izni talep ettiği alanın zaten izin alınan ve açık ocak işletme sahası olarak kullanılan bir alan olup orman niteliği bulunmadığından söz konusu faaliyet değişikliğinin ormanlık alana zararı bulunmayacağı, davacı talebini değerlendirilen Değerlendirme Komisyonunca da talebin aynı gerekçelerle kabul edilmesine karşın hiçbir somut gerekçe ve hukuki dayanak olmaksızın davacı tarafın talebinin reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmakla dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi karşısında, İdare Mahkemesinin kararının eylemi hukuka uygun hale getirdiği, yüklenen suçun sanık tarafından işlenilmesine rağmen olayda bir hukuka uygunluk nedeni bulunduğundan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı bulunarak, sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca beraatine karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamede Belirtilen Görüş Yönünden
7226 sayılı Kanun’un geçici 1 … maddesi ve 30.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren 2480 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle 13.03.2020 ile 15.06.2020 tarihleri arasında sürelerin durmasına, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere sürelerin on beş gün uzamış sayılmasına karar verildiği, katılan vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tebliğnamedeki temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Katılan Vekilinin Temyiz Sebebi Yönünden
Davanın dayanağını oluşturan suç tutanağı, inceleme raporu, bilirkişi raporları, Orman İdaresinin cevapları, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre katılan … İdaresi vekilinin yürütmenin durdurulması kararı verilmediğinden sanığın suç kastının ve atılı suçun sabit olduğuna ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden sanık hakkında kurulan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 12.03.2020 tarihli ve 2019/4826 Esas, 2020/1512 Karar sayılı kararında katılan … İdaresi vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adlîye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.05.2023 tarihinde karar verildi.