Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/2596 E. 2023/4620 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2596
KARAR NO : 2023/4620
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜMLER : Sanık … ve … hakkında beraat, sanık
… hakkında mahkûmiyet; kaçak eşyanın müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanık …
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî bozma, kısmî onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/350 Esas, 2016/292 Karar sayılı kararı ile;
A.Sanıklar … ve … Hakkında
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet (5607 sayılı Kanun) suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

B. Sanık … Hakkında
5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası gereği neticeten 2 yıl 6 … hapis ve 5.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteğinin, sanıklar … ve … hakkında kurulan beraat hükmü ile sınırlı olduğu anlaşılmış olup, katılan İdare vekili temyizinde usul ve kanuna aykırı beraat kararının bozulmasını istemiştir.

2.Sanık …’in temyiz isteği, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna, suça konu sigaralarla ilgisinin olmaması nedeniyle kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, kolluk görevlileri tarafından 31.12.2013 tarihinde İlçe Emniyet Amirliği karşısında yapılan yol uygulamasında durdurulan 31 VB 6846 plakalı, Hatay G…Tur firmasına ait yolcu otobüsünde İskenderun 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/1778 Değişik İş sayılı önleme araması kararına istinaden yapılan aramada, otobüsün bagajında üzerilerinde bagaj fişi bulunmayan yedi adet valiz ve 2 adet karton kolilerde toplam 4980 paket kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık … aşamalarda, yolcu otobüsünde şoför olarak çalıştığını, olay günü şoförlüğünü yapmış olduğu otobüs ile İstanbul iline gitmek üzere Antakya otogarından hareket ettiklerini, daha sonra Kırıkhan otogarına gelip buradan yolcu aldıklarını, Kırıkhan otogarının yazıhanesinde çalışanların Topboğazı mevkiinde bir erkek yolcunun bineceğini söyleyerek, binecek olan yolcuya ait bagajların yazıhane çalışanları tarafından otobüse önceden yerleştirildiğini, Topboğazı mevkiinde bu yolcuyu aldıklarını, 4 numaralı koltuğa oturttuklarını, bagajların 4 numaralı koltukta oturan sanık …’ ait olduğunu, arama yapıldığı sırada 4 numaralı koltukta oturan şahsın ortadan nasıl kaybolduğunu anlamadığını, bagajları sahiplenen kimse çıkmadığı için hakkında işlem yapıldığını, yakalanan kaçak sigaralar ile ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.

3.Sanık … aşamalarda, kardeşi olan sanık …’in Kırıkhan’da bulunduğu sırada İstanbul iline gideceği için kardeşinden kendisine bilet almasını istediğini, sanık …’in Güney Turizm adlı firmadan bilet aldığını, daha sonra arkadaşı olan ve kendisi ile aynı köyde ikamet eden Halil Kunduzlu ile birlikte kendisine ait olan araçla Kırıkhan Topboğazı mevkiinden otobüse binmek üzere … yola çıktığını, çocuğu rahatsızlandığı için İstanbul’a gitmekten vazgeçtiğini ,geri köye geldiğini, kaçak sigaralarla bir ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.

4.Sanık … aşamalarda, Kırıkhan’da bulunduğu sırada abisi olan sanık …’ın kendisini arayarak köyde olduğunu ve İstanbul’a gideceğini bu nedenle de kendisi adına bilet almasını istediğini, Kırıkhan’da bulunan Güney Turizm adlı firmadan abisi adına bilet aldığını, olayla ilgisinin bulunmadığını, sanık …’ın kendisini arayarak çocuğu rahatsızlandığı için İstanbul’a gidemediğini söylediğini, abisi ile yaptığı telefon görüşmelerinin abisi olduğu için normal olduğunu, atılı
suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

5.Sanık … aşamalarda, Kırıkhan otogarına gelip buradan da yolcu aldıklarını, Kırıkhan otogarında yazıhanesinde çalışanların Topboğazı mevkiinde bir erkek yolcunun bineceğini söyleyerek, binecek olan yolcuya ait bagajların yazıhane çalışanları tarafından otobüse önceden yerleştirildiğini, Topboğazı mevkiinde bu yolcuyu aldıklarını, 4 numaralı koltuğa oturttuklarını, bagajların 4 numaralı koltukta oturan sanık …’ ait olduğunu, arama sırasında tüm yolcuların otobüsten indiği sırada sanık …’ın ortadan kaybolduğunu, bagajları sahiplenen kimse çıkmadığı için haklarında işlem yapıldığını, yakalanan kaçak sigaralar ile ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.

6.Sanık … adına düzenlenmiş Güney Tur firmasından alınmış otobüs bilet sureti dosyada mevcuttur.

7.Bilgi sahibi Osman Şahbaz’ın soruşturma aşamasında alınan beyanında, Kırıkhan otogarında Güney Tur isimli firmanın sahibi ve işletmecisi olduğunu, olay tarihinde suça konu sigaraların yakalandığı yolcu otobüsüne 10 yolcu verdiğini, koltuk numarası 4 olan yolcununda bilet aldığını, bagajlarını bıraktığını, araca Topbağazı mevkiinden bineceğini söylediğini, sahsın eşyalarını otobüse kendilerinin yüklediğini, şahsın firma kayıtlarındaki bilgilerinin … ve 0538 450 .. .. numaralı telefonu kullandığını, güvenlik kameralarının arızalı olduğu için herhangi bir kamera kaydının bulunmadığını beyan etmiştir.

8.Sanıklar … ve … ile ilgili TİB kayıtları dosyaya celp edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Sanıklar … ve …’nin kaçak sigaralardan haberdar olduğuna dair mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazları yönünden hukuka aykırılık bulunmamış, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Olay ve Olgular başlığı altında ayrıntılarına yer verilen sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, sanığın diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.
1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin, 11.04.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle aynı maddenin beşinci ve onuncu fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının ”yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve dava

konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katının ödenmesi halinde, soruşturma evresinde etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ise verilecek cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ikinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık ihtaratında bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle;
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle aynı maddenin beşinci ve onuncu fıkraları,7242 sayılı Kanun ile değişik yirmiikinci fıkrası ile 5 inci maddesinin ikinci fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.

2.Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarihli, 2015/7-398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 31.12.2013, iddianame düzenleme tarihinin 05.05.2015 olduğu,
Yapılan Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sorgulamasında temyiz edilmeden kesinleşen Aksaray 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1641 Esas, 2021/407 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 03.06.2014, iddianame düzenleme tarihinin 04.06.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi , kesinleşen karar yönünden mahsubun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, hukuka aykırı bulunmuştur.

3.24.11.2015 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

V. KARAR
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/350 Esas, 2016/292 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne

sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/350 Esas, 2016/292 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.