YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25805
KARAR NO : 2023/5
KARAR TARİHİ : 09.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Firar
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, hükmün açıklanması suretiyle 30.06.2016 tarihli ve 2016/163 Esas, 2016/327 sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2.Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 30.06.2016 tarihli ve 2016/163 Esas, 2016/327 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Askeri Yargıtay 3. Dairesinin 20.12.2016 tarihli ve 2016/590 Esas, 2016/615 Karar sayılı kararı ile sanığın, adli sicil kaydında güveni kötüye kullanma ve sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı sahte olduğunu bilerek tedavüle koyma suçlarından iki adet
mahkûmiyet, açıklanması geri bırakılan beş adet mahkûmiyet hükümlerinin, askerlik hizmeti süresince psikiyatrik rahatsızlıkları ve uyuşturucu madde
kullanımı ile ilgili muayene ve tedavi kayıtlarının
bulunması karşısında; suç tarihleri itibarıyla askerliğe elverişlilik ve cezai
ehliyet durumunun herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi
için, psikiyatri uzmanı bir bilirkişiye muayene ettirilmesi ve gerek görüldüğü
takdirde adli gözlem altına alınmasından sonra hüküm verilmesinin gerektiği cihetle, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3.Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.05.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/708 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hakkında hükmolunan 10 ay hapis cezasının para cezasına çevrilme talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, 28.02.2013 tarihinde Askerlik Şubesince bir gün yol süresi verilerek Birliğine
sevk edildiği, 01.03.2013 tarihi bitimine kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, 10.05.2013 tarihinde saat 09.30’da polis tarafından yakalandığı, böylece 02.03.2013-10.05.2013 tarihleri
arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 25.07.2013 tarihli ve
2013/724 Esas 2013/469 Karar sayılı kararıyla, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddeleri gereğince, sonuç
olarak on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına, beş yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar
verildiği, taraflarca itiraz edilmeyen bu kararın, 23.08.2013 tarihinde kesinleştiği;
beş yıllık denetim süresi içerisinde iken sanığın, 16.02.2014 tarihinde işlediği güveni kötüye
kullanma suçundan dolayı Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.09.2015 tarihli, 2014/832 Esas
ve 2015/1030 Karar sayılı kararıyla verilen mahkûmiyet hükmünün, 04.09.2015 ve 03.11.2015
tarihlerinde, 16.04.2014 tarihinde işlediği sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı sahte olduğunu
bilerek tedavüle koyma suçundan dolayı Konya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.03.2015 tarihli,
2014/338 Esas ve 2015/221 Karar sayılı kararıyla verilen
mahkûmiyet hükmünün 27.04.2015
tarihinde kesinleştiğinin bildirilmesi üzerine, Askerî Mahkemece; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası
uyarınca duruşma açılmak ve taraf teşkil edilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda firar suçundan açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilerek 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Askeri Yargıtay’a gönderildiği, Askeri Yargıtay tarafından noksan soruşturma sebebiyle bozma kararı verildiği, dosyanın bozma üzerine … Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 2017/13 Esas sırasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunduğu ancak Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 16.07.2017 tarihli 2017/13 Esas 2017/37 Karar sayılı ilâmıyla; sanığın askeriye ile ilişiğinin kesilmesi sebebiyle askeri yargıda yargılanmasını gerektirir ilgilinin kesilmesi üzerine görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili Manisa Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.05.2017 tarihli 2017/336 Esas, 2017/457 Karar sayılı ilâmıyla eylemin gerçekleştiği ve suçun işlendiği yerin Alaşehir ilçesi olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/204 Esas sırasına kaydıyla devam olunan yargılama sonucunda Askeri Yargıtay’ın bozma ilâmında belirttiği suç tarihleri itibarıyla askerliğe elverişlilik ve cezai
ehliyet durumunun herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi
için, psikiyatri uzmanı bir bilirkişiye muayene ettirilmesi ve gerek görüldüğü
takdirde adli gözlem altına alınmasına ilişkin noksan hususlar tamamlatılarak yargılamaya hükümle son verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, merci ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yüzüne karşı verilen hükümde, temyiz merciinin bölge adliye mahkemesi olduğu belirtilerek sanık yanıltıldığından temyizin süresinde olduğu kabul edilmiş ve gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 02.03.2013-10.05.2013 yerine yalnızca 02.03.2013 olarak gösterilmesi hususunun yerinde eklenmesi olanaklı görülmüştür.
Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.05.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/708 Karar sayılı kararında, sanığın hükümlü olduğu Konya E tipi kapalı ceza infaz kurumu aracılığı ile Konya Adli Tıp Kurumuna sevkinin sağlandığı, kurumca düzenlenen 14.03.2019 tarihli raporda suç tarihinde işlediği iddia olunan firar suçuyla ilgili 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi kapsamında belirgin bir psikiyatrik patoloji saptanmadığı, cezai ehliyetinin tam olduğu, askerliğe elverişlilik açısından ise resmi bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine sanığın bulunduğu ceza infaz kurumuna yeniden müzekkere yazılarak en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilip bu hususta rapor tanzim edilmesinin istenilmesi üzerine, Konya Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulunun 11.04.2019 tarihli raporunda suç tarihlerinde askerliğe elverişli ve cezai ehliyetinin tam olduğu tespit edildiği görülmüştür. Dolayısıyla sanığın askerlik hizmetini yerine getirmesine mani olacak derecede psikolojik sorunlarının olmadığı değerlendirilmiştir. Bununla birlikte 1632 sayılı Kanunda belirtilen firar suçu yapısı gereği mazeret kabul etmeyen suçlardan olup sanığın mazeret olarak belirttiği durumların askerlik hizmetine üstün tutulabilir nitelikte olmadığı açıktır. Sanığın ikrarı ile sabit olmak üzere işlediği firar suçundan takdiren alt sınırdan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın duruşmalarda olumsuz bir davranışı gözlemlenmediğinden hakkında takdiri indirim uygulanmasına, sabıkasında kasıtlı bir suçtan birden fazla mahkûmiyetinin bulunması, birden fazla kez suç işlediği hususlarının tespitiyle mahkemede olumlu bir kanaat oluşmadığından sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara
çevrilmesine, ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına karar verilmediği görülmüş olup açıklanan sebeplerle Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.05.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/708 Karar sayılı kararında, hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz
sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.05.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/708 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.01.2023 tarihinde karar verildi.