YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25337
KARAR NO : 2021/16370
KARAR TARİHİ : 02.11.2021
… Tv adlı televizyon kanalında “… .” isimli programda 09/01/2020 tarihinde yayınlanan içerik nedeniyle ilgilisi … vekili Avukat …’in müvekkilleri ve kendi adına asaleten kişilik haklarının ihlal edildiğinden bahisle cevap ve düzeltme metninin yayınlanması talebinin reddine dair … Sulh Ceza Hakimliği’nin 06/03/2020 tarihli ve 2020/876 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … Sulh Ceza Hakimliği’nin 15/06/2020 tarihli ve 2020/1764 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı’ndan verilen 29.06.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.09.2021 tarihli ve KYB. 2021/89908 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun “düzeltme ve cevap hakkı” başlıklı 18. maddesinde yer alan, “(1) Gerçek ve tüzel kişiler, kendileri hakkında şeref ve haysiyetlerini ihlâl edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması hâlinde, yayın tarihinden itibaren altmış gün içinde, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmamak ve suç unsuru içermemek kaydıyla, düzeltme ve cevap yazısını ilgili medya hizmet sağlayıcıya gönderir. Medya hizmet sağlayıcılar, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde, cevap ve düzeltmeye konu yayının yapıldığı saatte ve programda, izleyiciler tarafından kolaylıkla takip edilebilecek ve açıkça anlaşılabilecek biçimde düzeltme ve cevabı yayınlar. Düzeltme ve cevap hakkı doğuran programın yayından kaldırıldığı veya yayınına ara verildiği durumlarda, düzeltme ve cevap hakkı, yedi günlük süre içinde anılan programın yayın saatinde kullandırılır. Düzeltme ve cevapta, buna neden olan yayın belirtilir. (2) Düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirtilen süre içinde yayınlanmaması hâlinde bu sürenin bitiminden; birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayınlanması hâlinde düzeltme ve cevabın yayınlandığı tarihten itibaren on gün içinde ilgili kişi, mahkemeden cevap ve düzeltmenin birinci fıkra hükümlerine uygun olarak yayınlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme; başvuru sahibinin ikamet ettiği yerdeki sulh ceza mahkemesi, başvuru sahibinin yurt dışında ikamet etmesi hâlinde Ankara Sulh Ceza Mahkemesidir. (3) Sulh ceza hâkimi, istemi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı tebliğden itibaren yedi gün içinde yetkili asliye ceza mahkemesine itiraz edilebilir. Asliye ceza mahkemesi itirazı üç iş günü içinde inceleyerek kesin karara bağlar… (7) İlgili kişi birinci fıkrada belirtilen cevap ve düzeltme hakkını, aynı süreler içinde doğrudan sulh ceza mahkemesinden isteyebilir.” şeklindeki,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “İtiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıklı 268. maddesinde yer alan, “(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır…” şeklindeki,
5271 sayılı Kanun’un “Karar” başlıklı 271. maddesinde yer alan, “(1) Kanunda yazılı olan hâller saklı kalmak üzere, itiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir. Ancak, gerekli görüldüğünde Cumhuriyet savcısı ve sonra müdafii veya vekil dinlenir. (2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir…” şeklindeki, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la değişik “Sulh ceza hâkimliği” başlıklı 10. maddesinde yer alan, “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur…” şeklindeki,
5235 sayılı Kanunun 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la değişik “Asliye ceza mahkemesinin görevi” başlıklı 11. maddesinde yer alan, “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte nazara alındığında,
Somut olayda, Sulh Ceza Hakimliğini bir işe veya itiraza bakmakla yetkili kılan usul hükümlerinde, 6112 sayılı Kanun’un 18. maddesinde yazılı ve halen yürürlükte olan “düzeltme ve cevap kararı” ve buna dair “itiraz” usulüne ilişkin bir değişiklik öngörülmediği, keza Kanunun ilgili maddesinin özel bir yetki ve başvuru usulünü öngörmekte olup halen yürürlükte olduğu, bu itibarla, radyo ve televizyon yayınları nedeniyle tekzip ve cevap talebiyle başvuran ve başvurusu Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilen ilgilisi tarafından yapılan itirazın 6112 sayılı Kanunun 18. maddesinde yer alan özel usul hükümlerine göre Asliye Ceza Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Düzeltme ve cevap metninin yayınlanması talebinin reddine dair karara karşı yapılan itirazın, 6112 sayılı Kanun’un 18. maddesi gereği, görevli ve yetkili merci olan … Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesi ve bu Mahkeme tarafından karara bağlanması gerektiği anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden … Sulh Ceza Hakimliği’nin 15/06/2020 tarihli ve 2020/1764 değişik iş sayılı kararının; 5271 sayılı CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği müteakip işlemlerin merci … Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, 02.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.