Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/22657 E. 2023/6661 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/22657
KARAR NO : 2023/6661
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/170 E., 2018/592 K.
SUÇ : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.(Kapatılan) Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 12.12.2011 tarihli ve 2011/442 Esas, 2011/264 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.(Kapatılan) Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 12.12.2011 tarihli ve 2011/442 Esas, 2011/264 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) Askerî Yargıtay 4. Dairesinin 19.03.2013 tarihli ve 2013/561 Esas, 2013/553 Karar sayılı ilamıyla; sanığın askerî hastaneye sevk belgesinin dosyaya ithal edilmemiş olması, keza hastanede ne işlem yapıldığı, tedavi işlemlerinin hangi tarihte sona erdiği ve ne zaman taburcu edildiği, taburcu edildiğinde rapor verilip verilmediği hususlarında herhangi bir araştırmanın yapılmamış olması ve maddi vakıanın ve buna bağlı olarak suç tarihlerinin yapılacak araştırmanın neticesine göre tespit edilmemiş olması noksan soruşturma niteliğinde görüldüğünden, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda; (Kapatılan) Donanma Komutanlığı Askerî Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/971 Esas, 2013/799 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında firar suçundan 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim sürelerine tabi tutulmasına karar verilmiş, söz konusu karar yasal süresi içerisinde taraflarca itiraz edilmemek suretiyle 28.02.2014 tarihinde kesinleşmiştir.

4.Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 28.02.2014 tarihinde kesinleşmesinin ardından 5 yıllık denetim süresi içerisinde 13.05.2014 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediğinin … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2014/855 Esas, 2015/861 Karar sayılı kararı ile ihbar edilmesi üzerine … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.09.2018 tarihli ve 2018/170 Esas, 2018/592 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında (Kapatılan) Donanma Komutanlığı Askerî Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/971 Esas, 2013/799 Karar sayılı hükmünün açıklanmasına, sanığın firar suçundan 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 1 yıl 3 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın atılı suçu ailevi sorunları dolayısıyla işlediğine ve hakkında lehe kanun hükümlerinin uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, 30.03.2011 tarihinde tedavisi için GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesine sevk edildiği, burada bir gece yatarak tedavi gördükten sonra 31.03.2011 tarihinde birliğine sevk edildiği, ancak birliğine katılmayarak 4.10.2011 tarihinde yakalandığı maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık aşamalardaki savunmalarında özetle; eşi ve çocuğuyla ilgili ciddi sorunlar yaşadığını, eşinin çocuklarını bırakarak gittiğini, durumu düzeltemediği ve çocuklarını bırakacak kimse olmadığı için birliğin dönemediğini, eşiyle yaşadığı bir kavga sonucunda karakola ifade vermek için gittiğinde yakalanarak birliğine teslim edildiğini ve pişman olduğunu beyan etmiştir.

3.Yargılama aşamasında usulüne uygun olarak dinlenen psikiyatri uzmanı bilirkişi mütalaasında; sanığı muayene ettiğini, adli dosyalarını incelediğini, cezai ehliyetinin tam olduğunu değerlendirdiğini, 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinden istifade edemeyeceğini, askerliğe elverişliliğinin tespiti açısından müşahadesine gerek olmadığı kanaatine vardığını belirtmiştir.

4.Olay tespit tutanağı, hastane sevk belgesi, vaka kanaat raporu, yakalama tutanağı ve dosya kapsamında bulunan diğer belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.

5.Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunan … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2014/855 Esas, 2015/861 Karar sayılı kararı ve kesinleşme şerhi dava dosyasında mevcuttur.

6.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Temyize konu hükmün aynen açıklanması gerekirken fazladan ceza tayin edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

2.(Kapatılan) Donanma Komutanlığı Askerî Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/971 Esas, 2013/799 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 28.02.2014 tarihinde kesinleşmesinden sonra denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinin, … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2014/855 Esas, 2015/861 Karar sayılı kararıyla ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca dosyanın yeniden ele alındığı göz önüne alındığında, temyize konu gerekçeli karar içeriğinde bu husus hiç ele alınmamak suretiyle karışıklığa neden olunması,

3.Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesine yazılan 2018/68 numaralı talimat ekinde yalnızca yargılama konusu suça ilişkin iddianame ve duruşma gününü bildirir davetiyenin bulunduğu, sanığın savunmasını iddianamede yazılı eyleme ilişkin olarak yaptığı, huzurda da sanığa yapılan ihbar üzerine hakkındaki hükmün açıklanması ihtimalinin bulunduğu hususu hatırlatılmadan duruşmaya devam olunmak süretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,

4. Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin 04.04.2011-04.10.2011 yerine 30.03.2011 olarak yazılması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.09.2018 tarihli ve 2018/170 Esas, 2018/592 sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.07.2023 tarihinde karar verildi.