Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/22640 E. 2023/5638 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/22640
KARAR NO : 2023/5638
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2017/309 E., 2018/170 K.
SUÇ : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.(Kapatılan) Hava Eğitim Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 02.02.2012 tarihli ve 2012/107 Esas, 2012/20 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında emre itaatsizlikte ısrar suçundan, 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 87 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.(Kapatılan) Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 02.02.2012 tarihli ve 2012/107 Esas, 2012/20 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) Askerî Yargıtay 2. Dairesinin 20.03.2013 tarihli ve 2013/624 Esas, 2013/617 Karar sayılı ilâmıyla; istinabe duruşma tutanağı kendisine ulaşan Askerî Mahkemece; sanığın, istinabe zaptında yer alan kimlik bilgilerinin dosyada bulunan resmî kimlik bilgileri ile uyumlu olup olmadığı karşılaştırıldıktan ve duruşmalardan bağışık tutulmasına karar verildikten sonra, iddianame okunmaksızın sadece istinabe mahkemesince tespit edilen sorgusu okunarak yargılamaya devam edildiği görülmekle mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; (Kapatılan) Hava Eğitim Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 05.08.2013 tarihli ve 2013/534 Esas, 2013/502 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında emre itaatsizlikte ısrar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş, söz konusu karar yasal süresi içerisinde taraflarca itiraz edilmemek suretiyle 02.09.2013 tarihinde kesinleşmiştir.

4.Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 02.09.2013 tarihinde kesinleşmesinin ardından 5 yıllık denetim süresi içerisinde 18.07.2014 tarihinde basit yaralama suçunu işlediğinin Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2016 tarihli ve 2015/347 Esas, 2016/616 Karar sayılı kararı ile ihbar edilmesi üzerine Muğla 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2018 tarihli ve 2017/309 Esas, 2018/170 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında (Kapatılan) Hava Eğitim Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 05.08.2013 tarihli ve 2013/534 Esas, 2013/502 Karar sayılı, açıklanması geri bırakılan hükmünün açıklanmasına, sanığın emre itaatsizlikte ısrar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca hapis cezasından çevrili 500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; verilen kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın Muğla İl Jandarma Komutanlığı Hizmet ve Muhafız Bölük Komutanlığı Kışla revirinde sıhhiye onbaşısı olarak askerlik görevini yaptığı, 12.09.2011 tarihinde Asayiş Komando Bölük Komutanı J. Ütğm. Cem Alkan tarafından sanığa kısa dönem askerlerin aşılarının yapılacağının söylendiği, bunun üzerine sanığın durumu bölük komutanına bildirdiği, bölük komutanının sanığa yeni gelen sıhhiye erini de yanına al, doktor olmadan aşıya başlamayın dediği, buna rağmen sanığın aşıların erken bitmesi için doktorun gelmesini beklemeden aşı yapmaya başladığı maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık savunmalarında özetle; bugüne kadar kendisi hakkında herhangi bir şikâyet gelmediğini, doktor bulunsa da bulunmasa da aşıları kendisinin yaptığını, olay tarihinde her … için iki aşı yapılması, toplam da 480 aşı yapması, 240 kan alması ve bunların hepsini 2 günde bitirmesi gerektiğini, aşı yapma sertifikasının olduğunu, suç işleme kastının bulunmadığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini ve beraatini talep ettiğini beyan etmiştir.

3.Olay tespit tutanağı, vaka kanaat raporu, emniyet ve kaza önleme talimatı, revir sıhhiye eri görev talimatı ve dosya kapsamında bulunan diğer belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.

4.Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunan Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2016 tarihli ve 2015/347 Esas, 2016/616 Karar sayılı kararı ve kesinleşme şerhi dosya kapsamında mevcuttur.

5.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Anayasanın 129 uncu maddesinin beşinci fıkrası ile suç tarihinde yürürlükte bulunan 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 8 inci ve 95 inci maddeleri uyarınca; … kişilerin askerî suçları ile bunların … kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlar hakkında soruşturma yapılması, teşkilatında askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirinin iznine bağlı kılındığı, dolayısıyla 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince basit yargılanma usulünün uygulanamayacağı anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

2.Hizmete yönelik olduğunda şüphe bulunmayan, sağlık hizmetlerinin güvenli bir şekilde yürütülmesi için Bölük Komutanı tarafından verilen emre rağmen sanığın bu emre uymayarak revir doktoru gelmeden kısa dönem erlere aşı yapmak, diğer bir deyişle verilen emri hiç yapmamak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediğinin kabulüyle Mahkemece emre itaatsizlikte ısrar suçuna konu eyleminin sabit görülmesinde ve denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanarak ardından adlî para cezasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V.KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Muğla 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2018 tarihli ve 2017/309 Esas, 2018/170 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.06.2023 tarihinde karar verildi.