Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/22430 E. 2021/11062 K. 27.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/22430
KARAR NO : 2021/11062
KARAR TARİHİ : 27.09.2021

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

MÜŞTEKİLER : …, …
SUÇ : 5411 sayılı Yasaya aykırılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddine
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Müştekiler … ve … vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Banka zimmeti suçlarında suçtan doğrudan zarar görenin banka olduğu gözetilerek, sanığa atılı zimmet suçundan doğrudan zarar görmeyen, açılan davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmayan, müştekiler vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-5271 sayılı CMK’nun 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafinin temyiz dilekçelerinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
Sanığın … Bankası … Şubesinde servis yetkilisi olarak görev yaptığı 2010 ila 2015 yılları arasında mudiler … ve … hesaplarından imzalarını taklit etmek ve sanığın mudilerin aldatılması ya da yanıltılması suretiyle aldığı boş imzalı fişlere istinaden gerçekleştirilmek suretiyle toplamda 512.246,30 EURO ve 832.967,00 İsveç Kronunun işlem tarihlerindeki … Bankası efektif satış kuru karşılığı olan 1.620.192,69 TL tutarındaki parayı zimmetine geçirmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın üzerine atılı eylemin, banka mudileri … ve …’a fark ettirilmeden imzalattırılan tediye fişleri açısından zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranış kapsamında kalacağı ve sanığın bu eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı kabul edilerek;
Somut olayda, … Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 24.05.2016 tarihli ve 2016/2 sayılı kanuni soruşturma raporuna ve bu kapsamda katılan banka tarafından aldırılan 20.04.2016 tarihli grafolojik imza tetkikini içerir bilirkişi raporuna göre, toplamda 72 adet ödeme fişinin bulunduğu, ancak 58 adet fiş yönünden imza incelemesinin yapıldığı, geri kalan 14 ödeme fişinin ise üzerindeki imzalar müşteri imzasına benzediği için değerlendirmeye esas alınmadığı, mudiler … ve …’ın hesabından gerçekleşen 52 adet “para çekme” ve “virman (kişinin hesapları arası para transferi)” işlemlerine ait fişler üzerinde atılı bulunan imzaların samimi/gerçek müşteri imzası olduğu, geri kalan 03.11.2015, 22.09.2015, 21.07.2015 ve 25.06.2015 tarihli 6 adet tediye fişinin ise mudilerin bilgisi ve rızası dışında sahte imza atılarak düzenlendiği ve söz konusu sahte imzalı ödeme fişlerinin sanık …’un eli ürünü olma ihtimalinin mümkün ve muhtemel olduğunun bildirildiği, bahsi geçen 6 adet tediye fişine ilişkin zimmet miktarının 8.056,5 Euro ve 112.721,43 İsveç Kronu (SEK) olduğu, bunun dışında kalan ve gerçek müşteri imzası olduğu bildirilen fişlere yönelik ise; banka mudileri … ve …’ın bir kısmı yurt dışında bulundukları tarihte bir kısmı ise yurt içinde oldukları, ancak kendilerinin bilgi ve talimatları bulunmadan mudiler yanıltılarak imzalandıkları, diğer taraftan banka mudisi …’ın babası, sanığın ise kayınpederi olan …’nın imzasını içerir bir kısım tediye fişlerinin, aşamalardaki beyanlarına göre sanık tarafından banka şubesi dışında …’na emekli maaşına ilişkin olduğunu söyleyerek imzalattırıldığı anlaşılmakla,
1.Her ne kadar mahkemece suça konu tüm işlemlerin nitelikli zimmet kapsamında kaldığı değerlendirilmiş ise de, mudiler … ve …’a ait imza kartonetleri göz önüne alınarak, dosyada bulunan imzalı tediye fişleri üzerinde mudilerin imza incelemesinin yapılmaması karşısında, öncelikle adı geçen mudilere ait, suça konu işlem tarihlerini içerir, banka sisteminde kayıtlı imza örnekleri ile imza kartonetlerinin mahkemece getirtilerek, sahte imzalı tediye fişleri ile yapılan her bir işlem yönünden; sanığın eylemlerinin basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının belirlenmesi, mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, işlemlerin çokluğu ve duraksama halinde mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulup her bir işlem bakımından duraksamaya yer bırakmayacak şekilde, eylemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıklarının tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Mudiler … ve … adına … tarafından imzalanan ve dosyada mevcut grafolojik inceleme neticesinde anılan kişinin elinden çıktığı bildirilen tediye fişleri yönünden; …’nun aşamalardaki beyanlarında, mudiler … ve … adına herhangi bir para çekmediğini, mudilerden kendi adlarına işlem yapmak için talimat almadığını, sanığın emekli maaşını çekerek kendisine verdiğini ve evine getirdiği bazı dekontlara imza attığını, imza atarken emekli maaşından çekilen paralar olduğunu düşündüğünü belirttiği dikkate alınarak, …’nun imzaladığı tediye fişleri açısından eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK’nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın niteliğine göre sanık …’un tutukluluk halinin DEVAMINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 27.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar veridi.