Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/21892 E. 2023/6659 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/21892
KARAR NO : 2023/6659
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2017/620 E., 2017/494 K.
SUÇ : 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize haklarının ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. (Kapatılan) 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 20.06.2013 tarihli ve 2013/428 Esas, 2013/476 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında üste fiilen taarruza teşebbüs suçundan, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 91 inci maddesinin birinci fıkrasının “az vahim hal” cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 29 uncu maddesi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, üste hakaret suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmalarının

geri bırakılmasına, aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim sürelerine tabi tutulmalarına karar verilmiş, söz konusu karar yasal süresi içerisinde taraflarca itiraz edilmemek suretiyle 08.07.2013 tarihinde kesinleşmiştir.

2. Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının 08.07.2013 tarihinde kesinleşmesinin ardından 5 yıllık denetim süresi içerisinde 20.06.2015 tarihinde yaralama suçunu işlediğinin … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.12.2015 tarihli ve 2015/549 Esas, 2015/601 Karar sayılı kararı ile ihbar edilmesi üzerine (Kapatılan) 8. Ana Jet Üs Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 28.02.2017 tarihli ve 2016/174 Esas, 2017/196 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanmasına, sanık hakkında üste fiilen taarruza teşebbüs suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 5 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, üste hakaret suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 2 … 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanık hakkında verilen, ihbara konu kararın hükmün açıklanmasına engel teşkil edici nitelikte olduğuna ilişkindir.

2. Sanığın temyiz isteği; askeri hiyerarşiden ötürü … daha az, astın daha çok cezalandırılmasının insan haklarıyla bağdaşmadığına, haksız tahrik altında gerçekleşmiş olan eyleminin aynen infazının kendisini ve ailesini mağdur edeceğine, öncelikle atılı suçlardan beraatine aksi halde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdur İkm. Kd. Çvş. …’in olay günü nöbetçi astsubay olduğu, sanık P. Er …’ın yemek yedikten sonra yemekhaneden dışarı çıkmak istediği, bu sırada mağdurun sanığı yemek tepsisinin bulaşık havuzuna bırakılmasına ilişkin uyardığı, uyarı üzerine sanığın nöbete geç kalacağını söylediği, mağdurun emrini tekrar ettiği, sanığın geri gelerek tepsiyi havuza batırdığı ve yerine koyduğu, koyarken de tepsiyi sert bir şekilde bırakarak dışarı çıktığı, mağdurun sanığı yine çağırdığı, sanığın da nöbete geç kaldığını yinelediği, ancak mağdurun sanığı yakasından tutup esas duruşunu göstermesini istediği, sanığın esas duruşa geçtiği esnada mağdurun sanığa şerefsiz gibi çeşitli hakaretler ettiği ve kafasına yumrukla 2 defa vurduğu, sanığın da şerefsiz sensin diye cevap vererek mağdurun üzerine yürüdüğü, sonrasında orada bulunan diğer rütbeli personelin araya girdiği maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2. Sanık aşamalardaki savunmalarında özetle; olay tarihinden önce mağduru tanımadığını, olay günü 19.00-21.00 nöbetçisi olduğunu, nöbete geç kaldığı için hızlıca yemeğini yiyerek yemek tepsisini bırakarak yemekhaneden çıktığını, mağdurun kendisine it, şerefsiz neden tabldotu suya sokmuyorsun dediğini, kendisinden esas duruşa geçmesini istediğini, arkasına geçerek yakasından tutup yemekhanenin ortasına kadar 10-15 metre götürdüğünü, mağdura kendisini bırakmasını, nereye isterse gidebileceğini söylediğini, bunun üzerine kafasının ortasına iki kez vurduğunu, kendisini korumak için mağdurun kollarını tuttuğunu, bunun üzerine silahını çıkarıp kendisine dipçiğiyle vurmak istemesi üzerine rütbeli personelin araya girdiğini, mağdurun kendisine şerefsiz demesi üzerine şerefsiz sensin diyerek karşılık verdiğini, kendisini revire sevk ettiklerini, kafasında … ve şişlik olduğunu beyan etmiştir.

3. Sanık müdafii, müvekkilinin kastının olmadığını beyan ederek beraatini talep etmiştir.

4. Mağdur sanığa hakaret etmediğini, sanığın kendisine vurmaya çalışmadığını ancak üzerine … geldiğini, esas duruşa geçmesi yönünde verdiği emirlere sanığın riayet etmediğini ve sanığa vurmadığını beyan etmiştir.

5. …, …, …, … , … ve …’nın tanık sıfatıyla yeminli ifadelerine başvurulmuştur.

6. Sanık adına Akçay/Şırnak Revir Baştabipliği’nin düzenlediği 20.10.2011 tarihli raporda; “…arka serdikal bölgede, ensede iki adet en büyüğü 3×2 cm büyüklüğünde hiperemi mevcut, boyunda dokunmakla hafif hassasiyet mevcut, kafa kemiklerinde oksipital bölgede hafif hassasiyet dışında pataloji mevcut değil…” şeklinde tespitlere yer verilerek sanığın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde olduğu belirtilmiştir.

7. Olay tespit tutanağı, vaka kanaat raporları ve dosya kapsamında bulunan diğer belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.

8. Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunan … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.12.2015 tarihli ve 2015/549 Esas, 2015/601 sayılı kararı ve kesinleşme şerhi dosya kapsamında mevcuttur.

9. Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE

1.Hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararda, kendisine mahkemece herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen sanığın, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası gereğince, önceki hükümlerin aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Kabule göre de;

A.Üste fiilen taarruza teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Üste fiilen taarruza teşebbüs suçunun oluşumu için, failin, üstünün vücut bütünlüğüne yönelik olarak taarruzda bulunması, taarruz eyleminin herhangi bir şekilde mağdurun vücuduna ulaşamamış olması gerekmekte olup; somut olayda sanığın mağdura saldırmak veya vurmaya çalışmak şeklinde bir eyleminin bulunmadığı, mağdurun da mahkemedeki ifadesinde bu durumu doğruladığı ve sanığın

eyleminin mağdur tarafından kendisine yapılan saldırıyı bertaraf etmeye yönelik olduğu hususları göz önüne alındığında; sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

B. Üste hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Sanığın üstü konumunda bulunan mağdura şerefsiz sensin demek suretiyle gerçekleştirdiği ve sübutu konusunda kuşku bulunmayan üstü hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediği anlaşılarak hükmün açıklanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte; açıklanması geri bırakılan hükümde dosya kapsamına uygun olarak sanık hakkında haksız tahrik hükümleri uygulandığı halde hükmün açıklanması sırasında haksız tahrik hükümleri uygulanmadan yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V.KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Şırnak Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2017 tarihli ve 2017/620 Esas, 2017/494 Karar sayılı kararına (Kapatılan 8. Ana Jet Üs Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 28.02.2017 tarihli ve 2016/174 Esas, 2017/196 Karar sayılı kararı) yönelik sanığın ve sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.07.2023 tarihinde karar verildi.