Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/20974 E. 2023/4495 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20974
KARAR NO : 2023/4495
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : (Kapatılan) Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz İsteminin Reddi- Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
(Kapatılan) Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 13.07.2016 tarihli ve 2014/1122 Esas sayılı kararı ile sanık hakkında;
1.03.08.2014 tarihinde hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına,

2.03.08.2016 tarihinde asta müessir fiil suçundan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 117 nci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; eksik inceleme ile karar verildiğine, görgüye dayalı bilgileri bulunmayan iki tanık haricinde olayda başka tanık dinlenilmediğine, şikâyetçinin beyanının … tutulma nedeninin gerekçelendirilmediğine, … hal indirimi uygulandığı halde olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinin çelişki oluşturduğuna ve kararın lehine bozularak hakkında beraat kararı verilmesi talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, 03.08.2014 tarihinde katılan J.Er …’e yönelik olarak “seni de yaptığın işi de s…kerim” demek suretiyle hakaret, göğsüne iki defa yumrukla vurmak suretiyle ise asta müessir fiil suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın atılı suçları işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

2.Sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediği belirlenmiştir.

3.Katılan … ile tanıklar A.R.G. ve Ö. N.’nin beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

4.Suç tarihinde sanığın jandarma astsubay kıdemli başçavuş rütbesinde, katılan …’in ise jandarma er rütbesinde olduğunu gösterir Türk Silahlı Kuvvetleri kimlik kartları onaylı suretleri dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında (Kapatılan) 7. Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli, 2014/1122 Esas sayılı kararı ile, sanığın hakaret ve asta müessir fiil suçlarından neticeten ayrı ayrı 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği;

Ancak 13.07.2016 tarihli hüküm duruşmasına ait duruşma tutanağının Mahkeme heyetinde bulunan ve görevden el çektirilen üye hakimler tarafından imzalanmadığının tespit edilmesi üzerine, davaya bakmakla görevlendirilen heyet tarafından yargılamaya aynı esas üzerinden devam edilmesine karar verilerek yeniden duruşma açıldığı ve yapılan yargılama sonunda temyize konu edilen 31.08.2016 tarihli ve 2014/1122 Esas ve 2016/441 Karar sayılı hükümler ile sanığın hakaret suçundan 1.500,00 TL adlî para cezası, asta müessir fiil suçundan 500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakta ise de;

Sanık hakkında 13.07.2016 tarihinde yapılan duruşmada hükümlerin açıklanarak duruşma faaliyetinin sonlandırıldığı, 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin beşinci fıkrasındaki; “Hüküm sonucu tefhim edildikten sonra gerekçeli karar imzalanmadan hâkim ölür veya herhangi bir sebeple kararı imzalayamayacak hâle düşerse, yeni hâkim, tefhim edilen hükme uygun olarak gerekçeli kararı bizzat yazarak imzalar. Toplu mahkemelerde böyle bir durumun gerçekleşmesi hâlinde, hüküm diğer hâkimler

tarafından imzalanır ve başkan veya en kıdemli hâkim tarafından, hükmün altına diğer hâkimin imza edememesinin sebebi yazılarak imza olunur.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında yeniden duruşma yapılmasına yasal imkân bulunmadığı, yapılabilecek işlemin yeni heyet veya hakim tarafından tefhim edilen hükme uygun olarak gerekçe yazma ve imzalanması işleminden ibaret olabileceği anlaşıldığından; (Kapatılan) 7. Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesince sanık hakkında tesis edilmiş olan 31.08.2016 tarihli ve 2014/1122 Esas ve 2016/441 Karar sayılı mahkûmiyet hükümleri ile buna ilişkin 31.08.2016 tarihli duruşma tutanağının hukukî değerden yoksun olduğu, sanığın 13.10.2016 tarihli temyizinin (Kapatılan) 7. Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemenin 13.07.2016 tarihli ve 2014/1122 Esas sayılı kısa kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;

Hükmün açıklandığı 13.07.2016 tarihli duruşma tutanağının (2010-2) ve (2013-7) sicil numaralı hakimler tarafından ıslak imza ile imzalanmaması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 219 uncu maddesi ve 222 nci maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle (Kapatılan) Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 13.07.2016 tarihli ve 2014/1122 Esas sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.