Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/20803 E. 2023/4364 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20803
KARAR NO : 2023/4364
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Akşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.12.2015 tarihli ve 2015/612 Esas, 2015/919 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yoklama kaçağı olmak suçundan 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin ilk cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca hapis cezasından çevrili 500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; annesinin rahatsızlığı ve maddi sorunları sebebiyle birliğine geç teslim olduğuna, verilen para cezasını kabul etmediğine, ödeme gücünün olmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Askerlik yükümlüsü sanık hakkında yoklama kaçağı olmak suçundan idarî para cezası verildiği, idarî para cezasına ilişkin kararın usulüne uygun tebliğine rağmen sanığın mazeretine ilişkin belgeyi ibraz etmediği ve süresi içerisinde sevk işlemlerini de yaptırmadığı maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık savunmasında özetle; askerlik hizmetine başlayacağı sırada cezaevinden yeni çıktığını, eşinin de hamile olduğunu, idarî para cezasını tebellüğ ettiğini, bu karara karşı itirazda bulunmadığını ancak şu an da … olduğu için ertelendiğini, 05.11.2014 tarihi itibarıyla da askerlik hizmetini yapmaya başladığını, atılı suçlamayı bu şekilde kabul ettiğini beyan etmiştir.

3.Akşehir Kaymakamlığı İlçe Yazı İşleri Müdürlüğünün 06.08.2014 tarihli ve 9541 Esas, 121 Karar sayılı idarî yaptırım kararı, söz konusu idarî yaptırım kararının usulüne uygun tebliğ edildiğine dair tebliğ mazbatası, Akşehir Askerlik Şubesi Başkanlığının 16.04.2015 tarihli sanığın askerlik durumunu bildirir mahiyetteki yazısı ve dosya kapsamında bulunan diğer belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.

4. Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;

1.7188 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası ile sadece adlî para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda “basit yargılama usulü”nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanun’la 5271 sayılı Kanun’a eklenen geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise; 01.01.2020 tarihi itibarıyla “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş…” dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,

Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibarelerinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

2. Sanığa atılı yoklama kaçağı olmak suçuna ilişkin uygulama maddesi olarak 1632 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gösterilmesi gerekirken aynı Kanun’un 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin ilk cümlesinin gösterilmesi,

3.Suç başlangıç tarihinin usulüne uygun olarak tebliğ edilen idarî yaptırım kararının kesinleşmesinden sonra belirleneceği cihetle; gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin 04.10.2014-05.11.2014 olarak gösterilmesi gerekirken 05.11.2014 olarak yazılması,

(1) numaralı sebep yönünden bozmayı gerektirmiş, (2) ve (3) numaralı sebepler yönünden de hukuka aykırı bulunmuşur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Akşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.12.2015 tarihli ve 2015/612 Esas, 2015/919 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.