Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/20786 E. 2023/4362 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20786
KARAR NO : 2023/4362
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında 02.02.2008-16.02.2008 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçuna yönelik kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.(Kapatılan) Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 22.07.2010 tarihli ve 2010/94 Esas, 2010/596 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 02.02.2008-16.02.2008 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçundan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca 5 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına, 07.04.2008-05.03.2009 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçundan 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 5237 sayılı Kanun ‘un 62 nci maddesi uyarınca 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.(Kapatılan) Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 22.07.2010 tarihli ve 2010/94 Esas, 2010/596 Karar sayılı kararında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve hapis cezasına yönelik kararlar temyiz ve itiraz edilmemek suretiyle 09.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir.

3.Sanık hakkında 02.02.2008-16.02.2008 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçuna yönelik verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 09.09.2010 tarihinde kesinleşmesinin ardından 5 yıllık denetim süresi içerisinde 18.08.2014 tarihinde hakaret ve tehdit suçlarını işlediğinin Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2015/274 Karar sayılı kararı ile ihbar edilmesi üzerine (Kapatılan) Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/008 Esas, 2016/206 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında (Kapatılan) Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, açıklanması geri bırakılan 22.07.2010 tarihli ve 2010/94 Esas, 2010/596 Karar sayılı hükmün açıklanmasına sanığın firar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 5 … hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.(Kapatılan) Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/008 Esas, 2016/206 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) Askeri Yargıtay 2. Dairesinin 22.03.2017 tarihli ve 2017/44 Esas, 2017/100 Karar sayılı ilamıyla 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun (2803 sayılı Kanun) 15 inci maddesinin (d) bendine göre, dava konusu eylemden dolayı yargılama yapmaya askerî mahkemelerin görevli olmadığı sonucuna varıldığından ve görev konusu kamu düzenini doğrudan ilgilendirdiği ve davanın her aşamasında öncelikle ve resen göz önünde bulundurulması gerektiğinden 2.2.2008-16.2.2008 tarihleri arasındaki firar suçundan tesis edilen mahkûmiyet hükmünün, görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

5.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2017/433 Esas, 2019/168 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında 02.02.2008-16.02.2008 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçundan 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi; Mahkemece ihbara konu olan Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2015/274 Karar sayılı kararında sanık hakkında dolandırıcılık, tehdit ve hakaret suçlarından dolayı kamu davası açıldığına, dolandırıcılık suçundan beraat kararı verildiğine, bu kararın 21.05.2015 tarihinde kesinleştiğine, uzlaşmaya tabi olmayan suçtan beraat kararı verilmesi halinde diğer suçlardan uzlaştırma yapılması gerektiğine, bu nedenle Mahkemece ihbara konu olan hakaret ve tehdit suçlarından uzlaştırma yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, 02.02.2008 tarihinde Birliğinden izinsiz olarak uzaklaştığı, bir süre firar hâlinde kaldıktan sonra 16.02.2008 tarihinde kendiliğinden teslim olduğu maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık aşamalardaki savunmalarında özetle; çocuğunun sağlık problemleri nedeniyle firar ettiğini, psikolojik problemlerinin bulunmadığını, yedi yıldır uyuşturucu kullanmadığını, yeni evlendiğini ve çocuğunun olacağını, daha önce verilen ve açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmünün açıklanması halinde para cezasına çevrilmesini ve lehe olan kanun hükümlerinin uygulanmasını talep ettiğini beyan etmiştir.

3.İzmir … Hastanesi Baştabipliğinin 21.04.2010 tarihli ve 2384 numaralı Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporunda sanığın suç tarihlerinde ve halen askerliğe elverişli ve pskiyatrik yönden sağlam olduğu belirtilmiştir.

4.Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunanKarşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2015/274 Karar sayılı kararı dava dosyasında mevcuttur.

5.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanığın 07.04.2008-05.03.2009 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçuna yönelik kurulan mahkumiyet hükmü açısından yapılan incelemede;
Uyarlama kararına konu olan mahkûmiyet hükmünün, 5252 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 01.06.2005 tarihinden sonra kesinleştiği gözetilerek, bu tarihten sonra yapılan uyarlama yargılaması sonunda verilen kararlara karşı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 101 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince itiraz yolu açık olduğundan, bir karar verilmek üzere kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanığın 02.02.2008-16.02.2008 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçuna yönelik kurulan mahkumiyet hükmü açısından yapılan incelemede;
1.Dosya kapsamı ve UYAP üzerinde yapılan incelemede; sanık hakkında yapılan yargılama sonucu Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2015/274 Karar sayılı kararı ile hakaret ve tehdit suçlarından ayrı ayrı adli para cezalarına hükmedildiği ve kararların temyiz edilmeden kesinleştiği, Mahkemece 18.06.2018 tarihli ek karar ile uzlaştırma hükümlerinin uygulanması amacıyla infazının durdurulmasına karar verildiği, 13.07.2018 tarihli uzlaştırma raporuna göre uzlaşma sağlandığının bildirilmesi üzerine yine Mahkemece 17.08.2018 tarihli ek karar ile hakaret ve tehdit suçlarından verilen para cezalarına ilişkin edimin gerçekleşmesi beklenmeden ayrı ayrı düşürülmelerine karar verildiği ancak yapılan araştırmada edimin gerçekleşmediği ve müştekinin de sanık hakkındaki şikayetinin devam ettiği dolayısıyla uzlaşmanın sağlanamadığının anlaşılarak cezalarının aynen infazına dair karar verilmesi karşısında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş ve o yer Cumhuriyet savcısının bu yöndeki temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre başka temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

Ancak;

5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrasına göre denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
1.Sanığın 07.04.2008-05.03.2009 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçuna ilişkin kurulan hüküm açısından;
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle o yer Cumhuriyet savcısının kanun yolu başvurusu itiraz merciince incelenmek üzere esası incelenmeyen dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

2.Sanık hakkında 02.02.2008-16.02.2008 tarihleri arasında işlemiş olduğu firar suçuna yönelik kurulan hükmün;
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2017/433 Esas, 2019/168 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.