YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20705
KARAR NO : 2022/11438
KARAR TARİHİ : 27.06.2022
Marka hakkına tecavüz suçundan sanık …’nun, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A-1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair … Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2018 tarihli ve 2018/4 esas, 2018/364 karar sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 25/05/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2021 tarihli ve KYB. 2021/69502 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 24/09/2018 tarihli ve 2018/1821 esas, 2018/8580 karar sayılı ilâmında, “5275 sayılı Kanunun 108/3. maddesi hükmü uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı göz önüne alınarak, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükümde sanığa ait tekerrüre esas alınan … Sulh Ceza Mahkemesinin 29.10.2013 tarih 2014/81-2014/454 sayılı ilamı ile verilen 5 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ilişkin ilamında TCK’nın 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmakla, ikinci kez mükerrir olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi… Kanuna aykırı olup… BOZULMASINA…” şeklinde açıklandığı üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/3. maddesinde belirlenen ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıverilemeyeceği açık hükmü karşısında, sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyetine karar verildikten sonra, adli sicil kaydında yer alan ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine esas mahkumiyet kaydının ikinci kez mükerrirliğe esas alındığı somut olayda, sanık hakkında cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine hükmedilmesi ile birlikte cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamına göre; hükümlünün marka hakkında tecavüz suçundan mahkumiyetine ilişkin ilamda TCK’nun 58. maddesi uygulanıp ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezanın infaz edilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiği, ancak 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/3. maddesinde belirlenen ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda cezanın infazından sonra hükümlü açısından koşullu salıverilme müessesinin uygulanmasının yasaklanması, bu durumda hükümlünün cezasının tamamının ceza infaz kurumunda infaz edilmesinin gerekmesi, 5275 sayılı CGTİHK m. 108/5’te denetim süresinin belirlenmesinde koşullu salıvermeye ilişkin atıf olması, dolayısıyla denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilemeyecek olması nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden … Asliye Ceza tarafından verilip kesinleşen 22.05.2018 tarihli ve 2018/4 esas, 2018/364 karar sayılı hükmün 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinini verdiği yetkiyle hüküm fıkrasından “…ve cezanın infazından sonra başlamak üzere denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ilişkin kısmının hüküm fıkrasından çıkartılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine, 27/06/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(M.Ü.)
MUHALEFET ŞERHİ
Cezası ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen sanık hakkında, 5275 sayılı Kanunun 108/3 üncü maddesi hükmü uyarınca koşullu salıvermeden yararlanamayacağı göz önüne alınarak, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek, kanun yararına bozma talep edilmesi üzerine, heyetimizin sayın çoğunluğu hükmün bozulmasına, hüküm fıkrasından “… ve cezanın infazından sonra başlamak üzere denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ilişkin kısmının çıkartılmasına karar vermiştir.
Türk Ceza Kanununun 58 inci maddesinin 6 ıncı fıkrası “Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” Türk Ceza Kanununun 58 inci maddesinin 7 inci fıkrası “Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.” kurallarını içermektedir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108 inci maddesinin 3 üncü fıkrası “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.” 4 üncü fıkrası “İnfaz hakimi, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.” 5 inci fıkrası “Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır.” 6 ıncı fıkrası “İnfaz hâkimi, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.” 7 inci fıkrası “Cezanın infazı tamamlandıktan sonra devam eden denetim süresi içinde, bu madde hükümlerine göre kendilerine yüklenen yükümlülüklere ve yasaklara aykırı hareket eden mükerrirler, infaz hâkimi kararı ile disiplin hapsine tabi tutulur. Disiplin hapsinin süresi on beş günden az ve üç aydan fazla olamaz.” 9 uncu fıkrası “….cezanın infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde, aşağıdaki tedavi veya yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilir” kurallarını içermektedir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107 inci maddesinin 6 ıncı fıkrası “Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadardır. ….” 9 uncu fıkrası “…. İnfaz hâkimi ayrıca, iki yılı geçmemek üzere denetim süresi içinde hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verebilir. …” 10 uncu fıkrası “İnfaz hâkimi, koşullu salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak; denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebileceği gibi, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri denetim süresi içinde kaldırabilir.” 12 inci fıkrası “Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.” 13 üncü fıkrası “Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, …. ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine karar verilir.”14 üncü fıkrası “Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.” kurallarını içermektedir.
5275 sayılı Kanunun 107 inci maddesindeki koşullu salıverme halinde belirlenen denetim süresi ile 108 inci maddedeki denetim süresi birbirinden farklıdır. 107 inci maddedeki denetim süresi koşullu salıverilmeden sonra cezanın infazına kadar devam eden bir süreyi ifade ederken, tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresi ise cezanın infazından sonra başlayan bir süreyi ifade etmektedir. Türk Ceza Kanununun 58 inci maddesinin 6 ıncı fıkrasında “Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108 inci maddesinin 4 üncü fıkrası “mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.” 7 inci fıkrasında “cezanın infazı tamamlandıktan sonra devam eden denetim süresi içinde” hükümleri göz önüne alındığında mükerrirler hakkında belirlenecek denetim süresinin cezanın infazından sonra başlayacağı aşikardır. Cezanın infazının tamamlanmasının koşullu salıvermeyi ifade etmediği, cezanın infazının tamamlanmasının hak ederek tahliye veya bihakkın tahliye olarak adlandırılan sürenin bitiminden sonrası olduğu tartışmasızdır. Nitekim 5275 sayılı Kanunun 107 inci maddesinin 14 üncü fıkrasında “Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.” denilmekle cezanın hangi halde infaz edilmiş sayılacağı gösterilmiş olup, cezanın infaz edilmesi denetim süresinin bitiminden sonrasıdır.
Kanun koyucunun, 5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanması durumunda hükümlü koşullu salıverilmez kuralını koyduktan sonra, hemen bir alt fıkrada mükerrir hakkında denetim süresi belirlemesinden dolayı çelişkiye düştüğü anlamı çıkarılamaz. Kanun koyucu iki farklı müessese ile ilgili denetim süresi belirlediği için bu şekilde bir düzenleme yapmıştır.
Kanun koyucu 5275 sayılı Kanunun 107 inci maddesinin 6 ıncı fıkrasında “koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresi” tabirini kullanırken 108 inci maddenin 5 inci fıkrasında “tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde” tabirini kullanmıştır. Bu düzenlemelerde koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresi ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinin farklı olduğunu ortaya koymaktadır.
5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirleneceği, 6 ıncı fıkraya göre denetim süresinin en fazla beş yıla kadar uzatılabileceği kuralı koyulmuşken, 107 inci maddenin 6 ıncı fıkrasında denetim süresinin infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar olduğu, ancak süreli hapislerde hak ederek tahliye tarihini geçemeyeceği belirtilmiştir. Bu düzenlemelere göre mükerrir hakkında bir yıldan beş yıla kadar denetim süresi tayin edilebilirken, koşullu salıverilen hükümlülerin denetim sürelerinin ceza infaz kurumunda geçirilecek süre kadar olması nedeniyle, çekilecek ceza miktarına göre bir yıldan az ve beş yıldan fazla denetim süresine tabi olacakları gözden kaçırılmamalıdır.
5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin 7 inci fıkrasında mükerrirlerin yükümlülüklere ve yasaklara aykırı hareket etmeleri halinde on beş günden az ve üç aydan fazla olmamak üzere disiplin hapsine tabi tutulacakları belirtilmişken, 107 inci maddenin 12 inci fıkrasında yeniden suç işleyenlerin ve yükümlülüklere uymayanların koşullu salıverilme kararlarının geri alınacağı, 13 üncü fıkrasında sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin ceza infaz kurumunda çektirileceği belirtilmiş olup, buna göre her iki denetim süresinin farklı olduğu ortadadır.
5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin 5 inci fıkrasındaki “Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır.” düzenlemesinden ne anlaşılmalıdır? Buradan 107 inci maddede sayılan tedbirler ve yükümlülüklerin bu maddeye aykırı olmayan kısımlarının uygulanması gerektiği anlaşılmalıdır. 108 inci maddenin 9 uncu fıkrasında sadece bazı suçlara özgü tedavi ve yükümlülüklerin koyulabileceği belirtilmiş iken 108 inci maddede mükerrirlerle ilgili yükümlülük ve yasaklar sayılmamıştır. 107 inci maddede yasaklar ve yükümlülükler sayıldığı için mükerrirlerle ilgili denetim süresinde bu yasaklar ve yükümlülükler mükerrirler hakkında da uygulanmalıdır. Ayrıca haklarında birinci kez tekerrür hükümleri uygulananların koşullu salıverilmeleri mümkün olup, koşullu salıverildikleri takdirde 107. maddeye göre koşullu salıverilme kararlarının geri alınacağı unutulmamalıdır.
Türk Ceza Kanununun 58 inci maddesinin 7 inci fıkrasında mahkumiyet kararında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Mahkeme bu düzenlemeye uygun şekilde mahkumiyet kararında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağını belirtmiş olup, mahkemenin kararı usul ve yasaya uygundur.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle heyetimizin sayın çoğunluğunun kanun yararına bozma isteğinin reddi yerine, hükmün bozularak denetimli serbestlik tedbirinin hükümden çıkarılmasına dair kararındaki görüşlerine katılmıyorum.
Yargıtay Üyesi