Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/19950 E. 2023/4366 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19950
KARAR NO : 2023/4366
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.(Kapatılan) 7.Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 29.04.2011 tarihli ve 2011/668 Esas, 2011/230 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan, 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 63 üncü maddesi uyarınca gözetim, yol ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin mahkûmiyet müddetinden mahsubuna karar verilmiştir.

2.(Kapatılan) 7.Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 29.04.2011 tarihli ve 2011/668 Esas, 2011/230 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) Askeri Yargıtay 4. Dairesinin 02.04.2013 tarihli ve 2013/602 Esas, 2013/595 Karar sayılı kararı ile Anayasa Mahkemesinin, 17.01.2013 tarihli ve 2012/80 Esas ve 2013/16 Karar sayılı kararı ile 1632 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin birinci ve ikinci cümleleri ile Ek 8 inci
maddesinin ikinci fıkrasının “Sırf askerî suçlar ile bu Kanunun Üçüncü Babının Dördüncü
Faslında yazılı suçlar hakkında, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile …” bölümünün
“…kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile …” ibaresinin ve 1632 sayılı Kanun’un Ek 10 uncu
maddesinin ikinci fıkrasının, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması
karşısında, uygulamaya yönelik bu konularda, yeniden değerlendirme ve tartışma yapılması gerekliliği nedeniyle mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; (Kapatılan) 7.Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 24.01.2014 tarihli ve 2013/1453 Esas, 2014/31 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında firar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca on … hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş, söz konusu karar yasal süresi içerisinde taraflarca itiraz edilmemek suretiyle 21.02.2014 tarihinde kesinleşmiştir.

4.Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 21.02.2014 tarihinde kesinleşmesinin ardından 5 yıllık denetim süresi içerisinde 2015 Eylül tarihinde dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2017 tarihli ve 2016/355 Esas, 2017/160 Karar sayılı kararı ile ihbar edilmesi üzerine Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2018 tarihli ve 2018/462 Esas, 2018/1209 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında (Kapatılan) 7.Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, açıklanması geri bırakılan 24.01.2014 tarihli ve 2013/1453 Esas, 2014/31 Karar sayılı hükmünün açıklanmasına, sanığın firar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca on … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin denetim süresinin dolduğuna ve dolayısıyla davasının düşürülmesi gerektiğine, ayrıca askerliğe elverişsiz olduğuna dair rapor aldığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık …’ın askerlik hizmetini yaptığı sırada 14.01.2011 tarihinde Diyarbakır … Hastanesi dahiliye polikliniğine sevk edildiği, hastaneden alınan randevuya müteakip 19.01.2011 tarihinde dahiliye polikliniğine başvurarak hastaneye kaydını yaptırdığı ancak muayenesi sonucunda kendisinden tetkikler istenmesine rağmen ilgili birimlere müracaat etmediği ve muayene işlemlerini sonuçlandırmadan hastaneden ayrıldığı, aynı gün birliğine geri dönerek katılış yapması gerekirken Eskişehir’e ailesinin yanına gittiği ve bir müddet ailesi ile birlikte kaldığı, 23.03.2011 tarihinde Odunpazarı Polis Merkezi Amirliği görevlilerince yakalanarak Eskişehir Merkez Komutanlığı görevlilerine teslim edildiği, maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık savunmasında özetle; olay günü Diyarbakır … Hastanesi Dahiliye Polikliniğine başvurduğunu, asıl amacının memleketteki imam nikahlı eşinin yaşadığı problemlerden dolayı kendisine yardımcı olabilmek için sıhhi izin almak olduğunu, muayene ve tetkik işlemlerine başlanılmadan hastaneden ayrılarak aynı gün saat 17.00’de otobüsle memleketine gittiğini, eşine ekonomik açıdan yardımcı olduğunu, tam teslim olacağı sırada Odunpazarı Polis Merkezi görevlilerince yakalandığını beyan etmiştir.

3.Sanık bozma ilamına karşı ilk savunmalarını tekrar ederek, bozma ilamına uyulmasını talep etmiştir.

4.Sanık Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin ihbarı üzerine; denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğini, firar suçundan mahkûm olduğunu ancak askerliğe elverişsiz olduğuna dair rapor aldığını ifade etmiştir.

5.Temyiz incelemesi dışında kalan, sanığa atılı muhtelif suçlarına ilişkin düzenlenmiş Diyarbakır … Hastanesi Baştabipliğinin 14.01.2014 tarihli ve “hasta tedavi kararı” konulu üç aylık hava değişimi kararını içeren sağlık kurulu raporunda sanığın 18.07.2011-05.07.2012, 17.08.2012-29.12.2013 tarihleri arasında askerliğe elverişli olduğu, mevcut askerliğe elverişlilik durumuna ilişkin hava değişimi süresi sonunda karar verileceği bildirilmiştir.

6.Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunan Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2017 tarihli ve 2016/355 Esas, 2017/160 Karar sayılı kararı ve kesinleşme şerhleri dosya kapsamında mevcuttur.

7.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Kararın verildiği tarihten sonra 03.08.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7146 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ile (mülga) 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na (1111 sayılı Kanun) eklenen geçici 55 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiilî askerlik hizmetine başlamamış…” şeklindeki düzenleme karşısında sanığın suç tarihlerinde silah altına alınmış ve fiilî askerlik hizmetine başlamış … kişi olduğu gözetildiğinde; doğum tarihi itibarıyla anılan Kanun kapsamındaki durumunun araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekliliği şeklindeki tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.

2.Her ne kadar sanık hakkında Eskişehir … Hastanesi Baştabipliğinin 18.07.2014 tarihli ve 4370 sayılı sağlık kurulu raporuyla sanığın barışta askerliğe elverişli olmadığı, seferde görev yapabileceği belirtilmiş ise de; Diyarbakır … Hastanesi Baştabipliğinin 14.01.2014 tarihli ve “hasta tedavi kararı” konulu üç aylık hava değişimi kararını içeren sağlık kurulu raporunda sanığın 18.07.2011-05.07.2012, 17.08.2012-29.12.2013 tarihleri arasında askerliğe elverişli olduğunun belirtilmesi karşısında askerliğe elverişlilik hâlinin mevcut yargılama konusu atılı suç tarihlerini de kapsadığı anlaşıldığından sanığın bu yöndeki temyiz sebeplerine itibar edilmemiştir.

3.1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen firar suçu mazeret kabul etmeyen suçlar arasında bulunduğundan sanığın imam nikahlı eşinin problemlerini çözmek durumunda kaldığı için firar etmek zorunda kaldığı şeklindeki beyanlarının mahkemece mazeret olarak kabul edilmeyerek suça konu eylemin sabit görülmesinde ve denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak; 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la yapılan değişikliklerin, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.

5.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V.KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2018 tarihli ve 2018/462 Esas, 2018/1209 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.