YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18925
KARAR NO : 2023/4831
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.05.2016 tarihli ve 2014/6 Esas, 2016/441 Karar sayılı kararı ile sanığın marka hakkına tecavüz suçundan (mülga) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca hapisten çevrilen 6000,00 TL ve doğrudan verilen 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;
Sanığın web sitesinde Arıkimpak kelimesinin kullanıldığından haberdar olmadığına, suç kastı bulunmadığına ve re’sen gözetilecek sebeplerle hükmün bozulması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Katılan şirket adına vekili 13.03.2013 havale tarihli şikâyet dilekçesi ile, otuz yılı aşkın süredir çevre koruma teknolojileri alanında faaliyet gösteren bir şirket olduklarını, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 11. emtia sınıfında 2008 58323 numarasıyla tescilli … markası ile atıksu arıtma tesisi pazarladıklarını, şirketleri tarafından … markası kullanılarak kurulan atık su tesislerinden bir kısmının sanığın yetkilisi olduğu Arı Arıtım … Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiği Kocaeli’nde bulunduğunu, Arı Arıtım … Ltd. Şti.’nin de aynı sektörde faaliyet göstermesi nedeniyle adlarına tescilli … markasından haberdar olunduğu halde şirketin web sayfasında Arıkimpak ibaresini kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz edildiğini belirterek şikâyetçi olmuştur.
2.Şikâyet dilekçesi ekine, 2008 58323 numaralı markaya ait marka tescil belgesi sanığın yetkilisi olduğu … Arıtım… Ltd. Şti.’ne ait web sitesinin üç sayfadan ibaret ekran görüntülerini delil olarak sunmuştur.
3.Sanık savunmalarında; şirketlerinin internet sitesini oluşturan kişinin kendisinin haberi olmadan Arıkimpak ibaresini kullanarak tanıtım yaptığını, … kelimesinin bir marka olduğunu bilmediği gibi katılanın markasına tecavüz etme kastının da bulunmadığını, bu markayı kullanarak herhangi bir iş yapmadıklarını, kaldı ki haklarındaki şikâyeti öğrendiklerinde internet sayfasının tamamını kapattıklarını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
IV. GEREKÇE
Marka hakkına tecavüz suçu ile markanın ayırt etme işlevi koruma altına alınarak, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerinin bir başka teşebbüsün mal veya hizmetleri ile karıştırılmasının önüne geçmek amaçlanmıştır.
Marka hakkına tecavüz suçunun oluşabilmesi için, bir mal veya hizmeti ayırt edici nitelikte olan işaretin, tüketiciler yönünden marka olarak algılanması da gerekmektedir.
Somut olayda ise; katılan şirket vekilinin 13.03.2013 havale tarihli şikâyet dilekçesi ekinde yer alan ve şikâyete konu edilen Arı Arıtım… Ltd. Şti.’ne ait web sitesinin ekran görüntülerinin incelenmesinde; web sitesi içinde paket tip arıtma başlığı altında, Arı Arıtım… Ltd. Şti.’nin imal ettiği ürünler hakkında açıklamalar yapılırken, metin içerisinde “Arıkimpak” ibaresinin kullanılmasının markasal bir kullanım olarak kabul edilemeyeceği, tüketiciler tarafından bu şekilde bir kullanımın marka olarak algılanmasının mümkün olamayacağı ve dolayısıyla marka hakkına tecavüz suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.05.2016 tarihli ve 2014/6 Esas, 2016/441 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun
olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.05.2023 tarihinde karar verildi.