YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17691
KARAR NO : 2021/10911
KARAR TARİHİ : 07.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Başka suçtan Mersin Açık Ceza ve İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın SEGBİS sistemi ile sorgusunun yapıldığı 09/03/2016 tarihli oturumda duruşmalardan bağışık tutulmak istediğini belirterek savunma yapmış olması nedeniyle, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Türk Ceza Kanunu’nun 58/4. maddesinde, sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlenmiş olması, Askeri Ceza Kanunu’nun 63. maddesinde yazılı yoklama kaçağı, bakaya ve saklı suçlarının ise sırf askeri suç niteliğinde bulunmaması karşısında adli sicil kaydında tekerrüre esas nitelikte ilamı bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında Afşin Cumhuriyet Başsavcılığının 30/09/2015 tarih ve 2015/437 Esas 2015/435 Karar sayılı iddianamesiyle “…şüpheli … ‘a celp ve sevkini yaptırması amacıyla 1111 sayılı Askeri Kanununun 45. maddesi gereğince TRT aracılığı ile tebligat yapıldığı, buna rağmen şüphelinin Şubat 2013 celp döneminde celp ve sevk tarihinin son gününe kadar sevk işlemini yaptırmadığı ya da mazeretine ait belgeyi askerlik şubesine bu tarihe kadar ibraz etmeyerek yoklama kaçağı fiilini işlediği, şüphelinin bir yıldan sonra yakalanarak üzerine atılı bulunan yoklama kaçağı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla…” şeklindeki anlatımla 04/06/2015 tarihinde yoklama kaçağı suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, sanığa isnat edilen yoklama kaçağı suçunun mütemadi bir suç olduğu, mütemadi suçlarda suçun başlama ve bitim tarihlerinin doğru bir biçimde belirlenerek maddi vakanın kesin olarak tespit edilmesinin önem arz ettiği, ancak sanık hakkında düzenlenen iddianamede atılı suçun hangi tarihler arasında işlendiği, temadinin ne şekilde sona erdiği hususlarının gösterilmediği anlaşılmakla, dosyanın Afşin Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderilerek davanın dayanağı olan 30/09/2015 tarihli iddianamenin içeriği itibariyle sanığın hangi tarihler arasında yoklama kaçağı kaldığı hususunun kesin ve net olarak açıklattırılması suretiyle davaya devam edilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.