Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/17394 E. 2023/3553 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17394
KARAR NO : 2023/3553
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/905 Esas, 2016/435 Karar
SUÇ : 5253 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar … ve …
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yürütülen soruşturma neticesinde, sanıkların 5253 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

2.Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/905 Esas, 2016/435 Karar sayılı kararı ile sanıkların 5253 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca netice 2 … 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıkların temyiz istemi, kendi yöneticilik dönemlerinde atılı suçu işlemediklerine ve sair nedenlere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Malatya Valiliği, İl Dernekler Müdürlüğü tarafından, Malatya Müzikseverler Derneğinde yapılan denetimde, derneğin, tutulması zorunlu olan, işletme defteri ve evrak kayıt defterinin tasdikli olduğu ancak 2008-2015 yılları arasında hiçbir kayıt işlenmediği belirlenerek suç duyusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.

2.Sanık …, aşamalardaki savunmalarında, derneği Malatya Nemrut Turizm Derneği olarak kurduklarını, kendisinin başkanı olduğunu, ancak faal olmayınca 2010 yılında yeni yönetime devrettiklerini, derneğin isim değiştirerek Malatya Müzikseverler Derneği olarak devam ettiğini, 6 yıldır dernekle bir ilgisinin olmadığını belirtmiştir.

Sanık …, aşamalarda, okuma yazması olmadığını, bir evrak imzalanması gerektiğinde kendisine getirdiklerini, dernek boş olduğu ve faaliyeti bulunmadığından evrak tutmadıklarını savunmuştur.

3.Soruşturma aşamasında beyanı alınan …, dernekte bir üyelik ve görevi olmamakla birlikte derneğin işlemlerinde yardımcı olduğunu, evrakların ve gelir giderlere ilişkin belgeleri işlemek üzere istediğini ancak kendisine herhangi bir evrak-bilgi getirilmediğini, dernek yöneticilerini uyarmasına rağmen kendisini dinlemediklerini, bu nedenle kendilerine yardımcı olamayacağını söyleyerek defterleri iade ettiğini belirtmiştir.

4.Malatya Valiliği, İl Dernekler Müdürlüğünün 15.09.2015 tarihli raporu ekindeki genel kurul-kongre tutanakları ve beyannamelere göre;

Sanık …’ın, 01.02.2008-10.01.2010 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, 10.01.2010 tarihinden sonra dernekte bir görevinin bulunmadığı,

Sanık …’nin, 10.01.2010-26.06.2011 ve 14.09.2013-20.12.2014 tarihleri arasında yönetim kurulu başkan yardımcısı, 20.12.2014 tarihinden itibaren de yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı,
anlaşılmıştır.

5. Dosyada mevcut dernek beyannamelerinden, sanıkların dernek yöneticisi olduğu dönemlerde, işletme defterine kaydı gereken gelir-giderlerin beyan edilmiş olduğu, ayrıca dernek beyannameleri ile genel kurul sonuçları vb. evrakların düzenli olarak idareye sunulduğu, ancak bu gelir giderlerin işletme defterine, evrakların da evrak kayıt defterine hiç işlenmemiş olduğu, her iki defterin de tasdikli olmakla birlikte tamamen boş olduğu görülmüştür.

6.24.10.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) önödemeyi düzenleyen 75 … maddesinin altıncı fıkrasında yapılan değişiklik sonucu, sanıkların üzerine atılı 5253 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde düzenlenen suçun önödeme kapsamına alındığı

anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık …’nin Bir Kısım Temyiz İstemlerinin Değerlendirilmesi;
Her ne kadar sanık, kendisinin yöneticilik yaptığı dönemde atılı suçları işlemediğini savunmuş ise de dosyadaki evraklardan sanığın yönetim kurulu başkan yardımcısı ve yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı dönemlerde de suça konu defterlerin tutulmadığı anlaşıldığından, sanığın bu yöndeki temyiz istemleri reddedilmiştir.

B. Sanık …’nin Sair Temyiz Nedenleri, Sanık …’ın Temyiz Nedenleri ve Re’sen Gözetilen Hususların Değerlendirilmesi;
1. Sanık … yönünden;
Sanığın 10.01.2010 tarihinden sonra dernekte bir görevi bulunmadığı, bu nedenle bu sanık yönünden suçun 10.01.2010 tarihinde tamamlandığı cihetle,
a) Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5253 sayılı Kanun’un 32 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık uzatılmış zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

b) Suç tarihi 10.01.2010 olup, suç tarihinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık uzatılmış zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.

2. Sanık … yönünden;
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin değerlendirilmesinde, aşağıdaki hususlar dışındaki temyiz sebepleri reddedilmiştir.
a) Karar tarihinden sonra, 24.10.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile, 5237 sayılı Kanun’un önödemeyi düzenleyen 75 … maddesinin altıncı fıkrasında yapılan değişiklik sonucu, 5253 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde düzenlenen suç önödeme kapsamına alınmıştır. Bu nedenle sanığa usulüne uygun olarak önödeme teklifi yapılıp, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun tespit ve tayininde zorunluluk bulunmaktadır.

b) Yargılama kapsamında suçtan zarar gören ve kamu davasına katılan bulunmamasına rağmen hüküm fıkrasında katılan lehine vekalet ücretine karar verilerek hükümde karışıklığa neden olunması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
1.Gerekçe bölümünde (B.1) numaralı madde başlığında açıklanan nedenle Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/905 Esas, 2016/435 Karar sayılı kararına yönelik sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

2.Gerekçe bölümünde (B.2) numaralı madde başlığında açıklanan nedenlerle Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/905 Esas, 2016/435 Karar sayılı kararına yönelik sanık …’nin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.04.2023 tarihinde karar verildi.