Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/16951 E. 2023/4405 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16951
KARAR NO : 2023/4405
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/200 E., 2016/72 K.
SUÇ : 2873 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yürütülen soruşturma neticesinde, sanıkların 2873 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2.Yeşilhisar Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/200 Esas, 2016/72 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, suçun unsurlarının oluştuğu, sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Milli park görevlileri tarafından, Sultansazlığı Milli Parkı’nda yürüttükleri devriye sırasında 4 kişinin sülük topladığını görmeleri üzerine yanlarına gittikleri, sanıkların görevlileri görünce topladıkları sülükleri atarak kaçtıkları, kovalamaca sonucu yakalandıkları, görevliler tarafından durum fotoğraflanarak tutanak düzenlenip suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.

2.Sanık …, aşamalarda olay yerinde bulunmadığını savunarak olayı tamemen inkar etmiş, diğer sanıklar ise olayı doğrulamakla birlikte sülük toplamadıklarını, yaz geldiğinde ot biçecekleri yeri belirlemek amacıyla orada olduklarını ileri sürmüşlerdir.

3.Mahkemece tanık olarak dinlenen, tutanak tanıklarından M.A. daha önce de sülük toplama olaylarından dolayı tanıdığı sanıkları sülük toplarken gördüğünü, kendisini görünce sülükleri geri attıklarını, kişileri ve malzemelerini fotoğraflayıp mesai arkadaşı E.S.’yi aradığını ve tutanak tuttuklarını beyan etmiş, E.S. da sanıkları daha önceden de sülük topladıkları için tanıdığını, olay günü arkadaşı M.A.’nın sanıkları yakalayıp kendisini çağırdığını, kendisinin sanıkları sülük toplarken görmediğini ve sanıklarda sülük yakalamadıklarını belirtmiştir.

4.Soruşturma aşamasında dosyaya eklenen, başka bir dosya kapsamında alınmakla birlikte içeriği itibarıyla somut bir olaya değil ancak genel olarak Sultansazlığı Milli Parkı’nda sülük toplanması fiiline ilişkin bilirkişi raporunda; Sultansazlığı Milli Parkı’ndaki sülüklerin, Nesli Tükenmekte Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme kapsamında dünyaya satışını yapan ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğu, bu hayvanların neslinin tehlike altında bulunduğu ve ihraç kotasına tabi olduğu, netice olarak milli parkta sülük toplama eyleminin 2873 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinde sayılan sonuçları doğurabilecek nitelikte olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.

Mahkemece kovuşturma kapsamında alınan raporda ise diğer rapordaki hususlar yine belirtildikten sonra netice olarak, sanıkların eyleminin toplandığı bölge için tahribata neden olabileceği, milli park genel ekosisteminde bozulmaya yol açmadığı, ancak sülüklerin toplanmasının besin zincirinde kırılmaya yol açabileceği, dolayısıyla fiilin tabi dengeyi bozacak avlanma niteliği taşıdığı şeklinde görüş bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
Dosya kapsamına göre, 13.07.2015 tarihli tutanak içeriği, ekli fotoğraflar, sanıklar …, … ve …’nün beyanları ile tutanak tanığı M.A.’nın sanıkları sülük toplarken gördüğü yönündeki beyanları karşısında sanıkların milli park içerisinde sülük toplama şeklindeki eylemlerinin sabit olduğu, bilirkişi raporlarına göre de bu eylemin 2873 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinde yasaklanan nitelikte olduğu anlaşılmakla, üzerlerine atılı suçun unsurları itibarıyla oluştuğu gözetilmeden sanıkların mahkûmiyetleri yerine beraatlerine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yeşilhisar Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve

2015/200 Esas, 2016/72 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.

(K.D.)

KARŞI DÜŞÜNCE

Sayın daire çoğunluğu ile ihtilafımız sübutun oluşup oluşmadığına ilişkindir.

İddia, savunma, tanık beyanları, suç tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların milli park sınırları içerisinde doğal dengeyi bozacak şekilde sülük avladıkları iddia edilmiş ise de, dosya kapsamında bu konuda ele geçirilen sülük olmadığı, birbirini doğrulamayan tanık beyanlarının olduğu bu dellilerin ise mahkûmiyete yeterli olmadığı, öte yandan avlanma kabul edilse bile bunun ekosistemi bozacak nitelikte olmadığı bilirkişi raporuyla anlaşıldığı gözetilerek sanıkların beraatine ilişkin yerel mahkeme kararı isabetli olduğundan çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.