Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/15989 E. 2023/5046 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15989
KARAR NO : 2023/5046
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yürütülen soruşturma neticesinde, sanığın 5490 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2012 tarihli ve 2012/19 Esas, 2012/80 Karar sayılı kararı ile sanığın, 5490 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan netice 5 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, bu karar 20.03.2012 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.

3. Sanığın denetim süresi içerisinde 19.02.2015 tarihinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi üzerine, Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2016/144 Esas, 2016/472 Karar sayılı kararı ile hüküm açıklanarak, sanığın, 5490 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan netice 5 … hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Başka bir olayla ilgili tahkikat sırasında, …’un …’dan olma çocuğu …’nun, dedesi olan sanık …’nun üzerine kayıtlı olduğu yönünde beyanda bulunması üzerine soruşturmaya başlandığı, baba …’nun da kendisi cezaevinde olduğundan … ile müşterek çocuklarının, babası olan sanık … üzerine kayıtlı olduğunu belirtiği anlaşılmıştır.

2. Sanık aşamalarda oğlu … ile …’un müşterek çocukları olan torunu …’yu, oğlu …’ın o tarihlerde cezaevinde olması nedeniyle, kendi nüfusuna kaydettiğini beyan etmiştir.

3. Dosyaya celbedilen nüfus kayıt örneği ve doğum bildirimine göre, …’nun, sanık …’nun 07.01.2009 tarihli doğum beyanı üzerine, babası …, annesi Hanım Cibo olarak nüfusa kaydedildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2015 tarihli ve 2015/412 Esas, 2015/286 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının değiştirilmesi nedeniyle, hem 5237 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem aynı Kanun’un 206 ncı maddesinde düzenlenen resmî belgenin düzenlenmesinden yalan beyan suçunu hem de 5490 sayılı Kanun‘un 67 nci maddesinin birinci fıkrasındaki nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de 5237 sayılı Kanun’un 206 ncı maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin birinci fıkrasında, daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, 5237 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin birinci maddesinde ise sadece çocuğun soy bağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, 5237 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünün diğer iki düzenlemeye göre de “özel norm” niteliğinde olup, özel normun önceliği ilkesi uyarınca eylemin 5237 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “çocuğun soybağını değiştirmek” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında 5490 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2016/144 Esas, 2016/472 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi gereğince sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.