Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/15871 E. 2023/3456 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15871
KARAR NO : 2023/3456
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/36 E., 2016/288 K.
SUÇ : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Elazığı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2016/36 Esas, 2016/288 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yoklama kaçağı olmak suçundan 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 1 … 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hakkında öncelikle beraat kararı tesis edilmesi gerektiğine ve 5237 sayılı Kanun’un ertelemeye ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerinin uygulanmamasının hakkaniyete aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Askerlik yükümlüsü sanığın süresi içerisinde askerlik işlemlerini yaptırmadığı ve yakalanarak ele geçtiği maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

2.Sanık savunmasında özetle; askerliğini yapamadığını, eylemi nedeniyle pişman olduğunu, suç işleme kastının olmadığını, evli ve geçimini sağladığı bir ailesinin olduğunu beyan etmiştir.

3.Elazığ Valiliği İl İdare Kurulunun 14.04.2015 tarihli ve 15609 Esas, 133 Karar sayılı idarî yaptırım kararı ve bu karara ilişkin tebliğ mazbatası, Elazığ Valiliği İl İdare Kurulunun 17.02.2015 tarihli ve 6770 Esas, 32 Karar sayılı idarî yaptırım kararı ve bu karara ilişkin tebliğ mazbatası, Elazığ Askerlik Şubesi Başkanlığının 26.10.2015 tarihli “cezalandırma teklifi” konulu yazısı, Elazığ Askerlik Şubesi Başkanlığının 09.12.2015 tarihli “cezalandırma teklifi” konulu yazısı ve dosya kapsamında bulunan diğer belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.1632 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinde düzenlenmiş olan yoklama kaçağı olmak suçunun oluşabilmesi için, öncelikle suç tarihinde yürürlükte bulunan 1111 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d) veya (e) bentlerinde yer alan kabahatlerin herhangi birinden dolayı kesinleşmiş bir idarî para cezası bulunması gerekmektedir.

2.Somut olayda; sanık hakkında yoklama kaçağı olmak kabahatinden verilen Elazığ Valiliği İl İdare Kurulunun 14.04.2015 tarihli ve 15609 Esas, 133 Karar sayılı, Elazığ Valiliği İl İdare Kurulunun 17.02.2015 tarihli ve 6770 Esas, 32 Karar sayılı iki ayrı idarî yaptırım kararının bulunduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 uncu maddesine göre söz konusu idarî yaptırım kararlarının öncelikle sanığın bilinen son adresine tebliğe çıkartılması, ancak bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatların bu adrese yapılması gerekirken her iki idarî yaptırım kararının da doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkartılmaları ve bu adreslerde 7201 sayılı Kanun’un 21 … maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edilmeleri karşısında doğrudan MERNİS adresinde, 7201 sayılı Kanun’un 21 … maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılan idarî yaptırım kararlarının tebligatlarının usulüne uygun olmadığı dolayısıyla sanık hakkında usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir idarî yaptırım kararının da bulunmadığı anlaşılmakla unsurları itibarıyla oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Elazığı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2016/36 Esas, 2016/288 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.04.2023 tarihinde karar verildi.