YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15797
KARAR NO : 2021/9588
KARAR TARİHİ : 13.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar … ve … hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin sanıklar … ve … hakkında verilen beraat kararları ile nakil aracının müsaderesine hasren olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Kargo görevlisi sanık …’ın aşamalardaki savunmalarında sahte bandrollü sigara olan iki adet çuvalı içmek amacıyla diğer sanık … ile birlikte aldıklarını, diğer sanık …’in de kovuşturma aşamasında kabul ettiği kolluk beyanında kaçak sigara olduğunu bildiğini beyan etmesi, sanıklarda ele geçen 237 karton sigaranın Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ele geçirilen sigaranın miktar itibariyle ticari miktar ve mahiyette olduğu ve kişisel kullanım miktarının üzerinde bulunduğu gözetilerek, sanıkların mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II) Sanıklar … ile …’in temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1. Sanıkların eyleminin 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden sanıklar hakkında aynı yasanın 3/10 maddesi uyarınca uygulama yapılması,
2. Hüküm fıkrasında sanıkların lehine olduğu kabul edilerek 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/10 maddesi uyarınca uygulama yapılacağı belirtildiği halde; temel cezanın 6455 sayılı Yasa ile değişik 3/10 maddesi uyarınca uygulama yapılarak hüküm fıkrasında çelişki oluşturulması,
3. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanılar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4. Sanık … yönünden; Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nun 231/8. maddesinde yapılan değişiklikten önce işlenen suçlarla ilgili olarak, CMK’nun 231. maddesi uyarınca verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek; sanığın talimatla alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiği ve kamu zararından haberdar olmadığı anlaşılmakla; sanığa dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarının kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Sanık … yönünden; 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması koşulu ve (b) bendinde suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla, adli sicil kaydına göre sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kaydının bulunduğu cihetle, ertelemeye engel sabıkası olmayan
sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmamasına göre hapis cezasının ertelenmesine karar verilip verilmeyeceğinin tartışılarak karar verilmesi gerekirken, gerekçe belirtmeden ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi,
6. Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. maddesi yerine TCK’nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
7. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal karan ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
8. Ele geçen kaçak eşyanın, 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca; müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK’nun 54. maddesi gereğince yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ile …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.