Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/14896 E. 2022/7010 K. 31.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14896
KARAR NO : 2022/7010
KARAR TARİHİ : 31.03.2022

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı kabahatli … hakkında 392,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına dair … İl Emniyet Müdürlüğü’nün 19/05/2020 tarihli ve 2020/895 sayılı idari yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun kabulü ile idari para cezasının kaldırılmasına ilişkin … Sulh Ceza Hâkimliği’nin 29/06/2020 tarihli ve 2020/1590 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı’ndan verilen 07/12/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08/01/2021 tarihli ve KYB. 2021/1024 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Somut olayda, 19/05/2020 tarihinde … ili … mahallesinde bulunan evlerinin önündeki sokakta, sokağa çıkma yasağı bulunan reşit olmayan …’ın velisi olan babası kabahatli … hakkında uygulanan idari para cezasına karşı yapılan başvuru üzerine, Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, söz konusu yasağın Anayasaya aykırı olduğu, zira temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasının ancak kanun ile yapılabileceği gibi, sokağa çıkma kısıtlamasının 1593 sayılı Umumi Hıfzı Kanunu’nda öngörülmediğinden bahisle Kabahatler Kanununun 28. maddesinin 8/b bendi uyarınca itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 66/1. maddesinde ” İl genel kurulu veya idare kurulları yahut en büyük mülkiye amirleri tarafından kanunların verdiği yetkiye istinaden ittihaz ve usulen tebliğ veya ilan olunan karar ve tedbirlerin tatbik ve icrasına muhalefet eden veya müşkülat gösterenler veya riayet etmeyenler, mahallî mülkî amir tarafından Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi hükmü uyarınca cezalandırılır.” ve 11/C maddesinde yer alan ”İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır. Bu hususta alınan ve ilan olunan karar ve tedbirlere uymıyanlar hakkında 66 ncı madde hükmü uygulanır” ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesinde yer alan, “Yetkili makamlar tarafından adli işlemler nedeniyle ya da kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye yüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu cezaya emri veren makam tarafından karar verilir.” ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 64. maddesinde ” 57 nci maddede zikredilenlerden başka her hangi bir hastalık istilai şekil aldığı veya böyle bir tehlike baş gösterdiği takdirde o hastalığın veya her hangi bir hastalık şeklinin memleketin her tarafında veya bir kısmında ihbarı mecburi olduğunu neşrü ilâna ve o hastalığa karşı bu kanunda mezkür tedabirin kaffesini veya bir kısmını tatbika Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti salahiyettardır.” ve 282. maddesinde, “Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, ikiyüzelli Türk Lirasından bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, sokağa çıkma yasağının ihlali halinde idari para cezası uygulanabileceği,
19/05/2020 tarihli tutanak içeriğinden idari yaptırıma konu eylemin 15 yaşından küçük … tarafından gerçekleştirildiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 11/1. maddesindeki “Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmamış çocuk hakkında idarî para cezası uygulanamaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca kayden 01/01/2014 doğumlu olan ve kabahat tarihi itibariyle 15 yaşını ikmal etmemiş olan çocuk hakkında idari para cezası uygulanamayacağından bahisle babası olan … hakkında idari yaptırım kararı uygulandığı ve kabahate konu eylemin cezasız kalmaması amacıyla kabahatlinin “velisi, vasisi veya kanuni temsilcisi” hakkında idari para cezası karar tutanağı tanzim edilebileceği gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, kabahatli hakkında “valilik onayı olmaksızın” tanzim edilen tutanak uyarınca kabahatli hakkında idari para cezası karar tutanağı düzenlendiği, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 66/1. maddesi uyarınca idari para cezasının mülki amir tarafından düzenlenmesi veya onaylanması gerektiği, söz konusu onay alınmaksızın düzenlenen tutanağın bu sebeple usul ve yasaya uygun olmadığı cihetle, itirazın bu gerekçe ile kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1593 sayılı Yasanın, salgın hastalıklarla mücadele ve genel sağlığın korunması amacıyla çıkarılması nedeniyle, Covid 19 pandemisi kapsamında alınan tedbirlerde öncelikle uygulanması gereken özel norm niteliğinde olduğu, dolayısıyla salgını önlemeye yönelik olarak Umumi Hıfzıssıhha Meclisi tarafından anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca alınan geçici olarak sokağa çıkma kısıtlaması tedbirinin 1593 sayılı Yasanın 282. maddesinin ikinci kısmında yer alan “zorunluluk” kavramı içerisinde değerlendirilmesi ve bu kararlara aykırı hareket edenlerin de zorunluklara uymadıkları gerekçesiyle bu madde kapsamında yaptırımlara tabi tutulmaları gerektiği sabit ise de, muteriz hakkında, anılan tedbire uymadığı gerekçesi ile somut olay bakımından uygulanma imkanı bulunmayan 5326 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca idari yaptırım kararı verildiği gibi kabahat tarihinde 15 yaşını ikmal etmemiş olması nedeni ile 5326 sayılı Yasanın 11 maddesi uyarınca hakkında idari yaptırım uygulanamayan çocuğun veli ya da vasisine anılan eylem nedeni ile uygulanan idari yaptırım kararının da hukuka uygun bulunmadığı anlaşılmakla; … Sulh Ceza Hakimliği’nin 29.06.2020 tarih, 2020/1590 değişik iş sayılı kararı sonucu itibarı ile doğru olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 31.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.