Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/13362 E. 2023/5044 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13362
KARAR NO : 2023/5044
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5072 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yürütülen soruşturma neticesinde, sanık ile diğer altı kişi hakkında 5072 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Çarşamba 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.11.2011 tarihli ve 2010/1360 Esas, 2011/1581 Karar sayılı kararı ile sanığın, 5072 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan netice 2 … 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, sanık müdafiine tefhim

edilen karar itiraz edilmeyerek 07.12.2011 tarihinde kesinleşmiştir.

3. Sanığın denetim süresi içerisinde, 19.04.2013 tarihinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi üzerine, Çarşamba 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.01.2016 tarihli ve 2014/33 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararı ile hüküm açıklanarak sanığın, 5072 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan netice 2 … 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, hüküm açıklanırken lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mülkiye müfettişliği tarafından yürütülen inceleme kapsamında, sanığın yönetim kurulu üyesi olduğu Çarşamba Polis Hizmetleri Geliştirme ve Destekleme Derneği’nin, inceleme konusu olan 2005-2010 yılları arasında, Çarşamba ilçesinde gerçekleştirilen trafik tescil işlemlerinden 20,00 TL ve … belgesi işlemlerinden 10,00 TL dernek alındı belgesi karşılığında bağış aldığı, makbuzların büyük çoğunluğu üzerinde, tescil işlemlerinde tescil plakasının, … belgesi işlemlerinde ise “… belgesi” ibaresinin yazılı olduğunun belirlendiği, bu şekilde binlerce bağış makbuzu bulunduğu görülmüştür,

2. Sanık, savunmasında dernek yönetim kurulu üyesi olduğunu, 2004 yılından itibaren dernek işlerinin emniyet müdürlüğü bünyesinden çıkartıldığını, bağış işleri ile sigortacı Gökhan Bedir’in ilgilendiğini, bağışların gönüllülük esasına göre toplandığını belirtmiştir.

3. Mahkemece tanık olarak dinlenen kişilerden;
a) Sanığın savunmasında bahsettiği Gökhan Bedir; sigortacılık yaptığını, işyerinin emniyet müdürlüğüne yakın olduğunu, dernekten Sadettin Köksal’ın ricası üzerine yardımcı olmak için derneğe yapılan bağışları kabul ettiğini, bağış yapmak isteyenlerin işyerine geldiğini, kendisinin de makbuz karşılığında bağışları kabul ettiğini belirtmiştir.

b)… ve …; araçlarının ruhsat işlemi için sigortacıya gittiklerini, sigortacılarının, emniyet müdürlüğünün bağış aldığını söylediğini, bu şekilde 20,00 TL ödediklerini beyan etmişler, Mahkemece sorulması üzerine … bağışın gönüllü olduğu konusunda kendisine birşey söylenmediğini, … ise bağışın iradi olduğunun söylendiğini beyan etmiştir.

c) …; aracının tescil istemi için gittiği sigoratacının emniyet müdürlüğü tarafından gönüllülük esasına göre bağış toplandığını söylediğini, kendisinin de gönüllü olarak bağışta bulunduğu belirtmiştir.

d) …, …, Yılmaz Perçin, … … ve …; Çarşamba’da sigortacılık yaptıklarını, gelen müşterilere derneğin bağış kabul ettiğinden bahsettiklerini, bağışta bulunmak siteyen olursa Gökhan Bedir’e yönlendirdiklerini beyan etmişlerdir.

IV. GEREKÇE
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141 inci, 5271 sayılı Kanun’un 34 üncü ve 230 uncu maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde

tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine … tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukukî nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çarşamba 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.01.2016 tarihli ve 2014/33 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, sair yönleri incelenmeksizin oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.