Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/13162 E. 2021/11469 K. 30.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13162
KARAR NO : 2021/11469
KARAR TARİHİ : 30.09.2021

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na aykırılık eyleminden dolayı … hakkında anılan Kanun’un Ek 2/3. maddesi uyarınca, İzmir Havalimanı Şube Müdürlüğü Trafik Büro Denetleme Amirliğinin 01/05/2018 tarihli ve MA 28313953 sayılı trafik idari para ceza tutanağı ile uygulanan 5.010,00 Türk lirası idarî para cezasına yönelik yapılan başvurunun reddine ilişkin İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 31/10/2018 tarihli ve 2018/3511 değişik iş sayılı kararına karşı kabahatli vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair İZMİR 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/12/2018 tarihli ve 2018/7773 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 07.10.2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.10.2020 tarihli ve KYB. 2020 – 93151 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması” başlıklı Ek 2. maddesinde yer alan “Araçlarını motorlu araç tescil belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahiplerine 1.002 Türk lirası idari para cezası uygulanır. (Mülga cümle:21/2/2019-7166/5 md.)(…) (Ek fıkra:21/2/2019-7166/5 md.) Ayrıca, araç on beş gün süre ile trafikten menedilir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında ilgili belediyeden;
a) Çalışma izni/ruhsatı almadan,
b) Alınan izin/ruhsatta belirtilen faaliyet konusu dışında,
c) Alınan izin/ruhsatta belirtilen çalışma bölgesi/güzergâh dışında
belediye sınırları dâhilinde yolcu taşımak yasaktır. Bu fıkranın (a) bendine uymayanlara 5.010 Türk lirası, (b) bendine uymayanlara 2.018 Türk lirası, (c) bendine uymayanlara 1.002 Türk lirası idari para cezası verilir. Fiilin işlendiği tarihten itibaren geriye doğru bir yıl içinde tekerrürü hâlinde, bu fıkrada yer alan idari para cezaları iki kat olarak uygulanır.
İşleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın aracın bu maddenin üçüncü fıkrasına aykırı olarak kullanılmaması hususunda gerekli tedbirleri almak ve denetimini yapmakla yükümlüdür. Araç, bu maddenin üçüncü fıkrasının;
a) (a) bendinin ihlali hâlinde altmış gün,
b) (b) bendinin ihlali hâlinde otuz gün,
c) (c) bendinin ihlali hâlinde ise on beş gün
süreyle trafikten menedilir.
İlgili belediye tarafından tahdit veya tahsis kapsamına alınmış ve bu kapsamda verilmiş çalışma izninin/ruhsatının süresi bittiği hâlde, belediye sınırları dâhilinde yolcu taşıyan kişiye 1.002 Türk lirası idari para cezası uygulanır ve eksikliği giderilinceye kadar araç trafikten menedilir.
Ayırıcı işareti bulunmayan üçüncü fıkra kapsamındaki araçlardan taşımacılık hizmeti alanlara da 334 Türk lirası idari para cezası uygulanır.” şeklindeki,
4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde yer alan ” Bu Kanun kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar. Ancak, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadî teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu Kanun hükümlerine tâbi değildir.
İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir. …” şeklindeki, “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde yer alan “… Şehirlerarası taşıma: Herhangi bir ilin herhangi bir noktasından veya yerleşim biriminden başlayıp diğer bir ilin herhangi bir noktasında veya yerleşim biriminde biten taşımaları, … Düzenli sefer: Belirli bir zaman ve ücret tarifesine göre, tespit edilmiş bir güzergâhta önceden açıklanmış yerleşme birimleri arasında yapılan taşımaları, Arızî sefer : Aynı taşıtla bütün güzergâh boyunca aynı yolcu grubunun taşınması ve kalkış noktasına geri getirilmesi şeklindeki kapalı kapı seferleri ile gidişi dolu, dönüşü boş veya gidişi boş, dönüşü dolu seferleri, Mekik sefer: Birden fazla gidiş ve dönüş seferinde aynı kalkış yerinden aynı varış yerine önceden gruplandırılmış yolcuların taşınmasını,
ifade eder.” şeklindeki, “Yetki belgesi alma zorunluluğu ve taşıma hizmeti” başlıklı 5. maddesinde yer alan “Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunludur. Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yetki belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin meslekî saygınlık, malî yeterlilik ve meslekî yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. (Ek cümle: 23/1/2008 – 5728/516 md.) Ayrıca, karayoluyla yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan ticari araçlarda çalışan şoförlerin, sürücü mesleki yeterlilik belgesi almaları zorunludur. … Taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verilir. …” şeklindeki,
Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin “Kapsam” başlıklı 2/4. maddesinde yer alan ” 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümleri saklıdır.” şeklindeki, “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde yer alan “İliçi: Bir ilin sınırları içinde bulunan alanı, … Tarifeli yolcu taşıma: Önceden bir taşıma hattı ve taşıma güzergahı ile bir zaman ve ücret tarifesi belirlenerek ve bunlara uyularak yapılan düzenli yolcu taşımalarını, … Tarifesiz yolcu taşıma: Önceden bir taşıma hattı ve taşıma güzergahı ile bir zaman ve ücret tarifesi belirlenmeksizin; grup yolcu durumuna göre arızi veya mekik sefer düzenlenerek yapılan düzensiz ve grup yolcu taşımalarını, … Taşıma güzergahı: Taşımacılıkta, taşımanın başladığı kalkış noktasından bittiği varış noktasına kadar ara duraklar da dahil takip edilen yolu, … Taşıma hattı: Tarifeli taşımacılıkta, taşımanın başladığı kalkış noktası ile bittiği varış Esas No : 2021/13162
noktasındaki yerleşim yerlerini, … İfade eder.” şeklindeki, “Yetki belgesi alma zorunluluğu ve taşıma hizmeti” başlıklı 5. maddesinde yer alan “Bu Yönetmelik kapsamına giren taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri organizatörlüğü, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, dağıtım işletmeciliği, terminal işletmeciliği ve benzeri faaliyetlerde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları faaliyetlere uygun olan yetki belgesini/belgelerini Bakanlıktan almaları zorunludur.” şeklindeki, “Yetki belgesi türleri” başlıklı 6/4. maddesinde yer alan ” D türü yetki belgesi: Otobüsle tarifeli veya tarifesiz yurtiçi yolcu taşımacılığı veya hususi taşımacılık yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilir. Taşımanın şekline göre aşağıdaki türlere ayrılır:
a) Dl yetki belgesi: Ticari ve tarifeli olarak yapacaklara,
b) D2 yetki belgesi: Ticari ve tarifesiz olarak yapacaklara,
c) D3 yetki belgesi: Hususi taşımacılık faaliyetinde bulunarak, kendi personelinin taşımasını yapacaklara,
ç) D4 yetki belgesi: Ticari olarak, taşıma mesafesine bakılmaksızın iliçi ve 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası tarifeli ve tarifesiz olarak yapacaklara, verilir.” şeklindeki,
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları ” başlıklı 7/f maddesinde yer alan “Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” şeklindeki, “Ulaşım hizmetleri” başlıklı 9. maddesinde yer alan ” … Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır. … Ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır. ” şeklindeki, düzenlemeler nazara alındığında;
4925 sayılı Kanun ile 5216 sayılı Kanun’un yukarıda bahsi geçen maddeleri ve Yönetmeliklerinin anılan maddelerinde yer alan hususlar birlikte değerlendirildiğinde, kural olarak yolcu taşımacılığı dahil her türlü taşımacılığın 4925 sayılı Kanun ile düzenlendiği, bu kapsamda taşımacılık yapılmasının gerektirdiği izin koşulunu taşımamanın, yasaklamalara ve sınırlamalara aykırı davranmanın yaptırımlarının da aynı Kanunda düzenlendiği, bu çerçevede büyükşehir belediyelerinin sınırları içerisinde özel Kanun niteliğindeki 5216 sayılı Kanun hükümlerinin saklı tutulduğu, büyükşehir sınırları içerisinde yolcu ve toplu taşıma izinlerinin büyükşehir belediyelerinin yetkisinde olduğu, büyükşehir sınırlarını da konu edinen şehirlerarası yolcu taşımacılığı konusunda büyükşehir belediyelerinin yetkisinin bulunmadığı, 4925 sayılı Kanun kapsamında D2 yetki belgesi ile tarifesiz olarak yurt içinde yolcu taşıma izni bulunan bir aracın salt bu izin kapsamında iki ayrı il ve/veya iki ayrı il belediyesi veya büyükşehir belediyesi arasında tarifesiz olarak grup yolcu taşıması durumunda sınırlarına girdiği büyükşehir belediyelerinden ayrıca yolcu taşıma için izin ve ruhsat alma yükümlülüğünün bulunmadığı,
Bu bakımdan taşımacılık yetki belgesi ile yada izin alarak şehirler arası yolcu taşımacılığı yaptığı, grup yolcusunu şehirler arası taşıdığı sırada, taşıma güzergahı üzerinde birden fazla il sınırının bulunduğu durumlarda, ilgili belediyesinden ayrıca izin alınmasının gerekmemesi ve 4925 sayılı Kanun uyarınca alınması gereken izinlerin alınmaması veya izinlere aykırı davranmanın yaptırımlarının da aynı Kanun da düzenlenmiş olması karşısında, bir yolcu taşımacılığının 2918 sayılı Kanun’un ek 2/3. maddesi uyarıca yaptırıma konu edilebilmesi için ilgili idarece yapılan denetim sırasında yolcu taşımacılığının şehirler arası yolcu taşımacılığı olmadığının ilgilisinin ancak belediyeden alacağı ruhsat yada izin ile yapılabileceği şehir içi servis ya da toplu taşımacılık yaptığının ortaya konulması gerektiği,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 12/06/2017 tarihli 2016/3278 esas, 2017/5617 karar sayılı ilamında “…kullanım amacı ticari, kullanım şekli yolcu nakli ve D2 yetki belgesi ile taşıma kartı bulunan otobüs ile belediyeden izin ve ruhsat almaksızın belediye sınırları içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapıldığından bahisle muteriz hakkında idari yaptırım uygulanmış ise de; D2 yetki belgesi çalışma usul ve esasların belirlendiği Ulaştırma Bakanlığı’nın 29/12/2006 tarihli ve B.11.0.KUG.0.10.00.02/275-32000 sayılı genelgesinin 10. maddesinde “[D2] taşıt kartına haiz otobüsler, yerel makamlar tarafından şehiriçi yolcu taşımalarında uygulanan güzergah ve zaman sınırlamaları varsa, bu sınırlamalara uyulması kaydıyla; ilgili valilik veya belediye izni olmaksızın, şehir içinde, il sınırları içinde veya 100 km’den daha az mesafedeki şehirlerarası mesafelerde arızi ve/veya mekik seferlerde kullanılabilir.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği, somut olayda D2 yetki belgesine sahip muterizin kullandığı araçla, … Enerji A.Ş’ne ait işçileri … fabrikasından … taşıdığı, söz konusu taşımanın süreklilik niteliği taşıyan bir taşıma olduğu yönünde yapılmış bir tespit ve belirlemenin olmaması ve bu taşıma karşılığında muterizin çalıştığı şirkete bedelin ödenmesi karşısında, şehir içinde yapılan arızi sefer niteliğindeki yolcu taşımacılığı için ilgili valilik veya belediye izninin alınmasının gerekli olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla; ….CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA,….” şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda; kabahatli tarafından kullanılan… plakalı araç ile … Havalimanı ile … ilçesinde bulunan muhtelif adreslere tarifesiz yolcu taşındığının … Havalimanı Şube Müdürlüğü Trafik Büro Amirliğince yapılan denetim sırasında yapılan tespitine istinaden, 2918 sayılı Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi gereğince 5.010,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmış ise de, kabahatli tarafından kullanılan … plakalı aracın D2 türü yetki belgesine ve aracın maliki olan … Turizm ve Seyahat Ticaret Ltd. Şti’nin … üyesi A Grubu İşletme belgesine sahip olduğu, yolcuların … Havalimanı ile … ilçesinde bulunan muhtelif adreslere dağıtıldığının yolcu isimlerini içeren 01/05/2018 tarihli araç yakalama tutanağı ile kayıt altına aldığı, muterizin kullanmış olduğu araç ile yolcu taşımanın seyahat acentesi tarafından havaalanı ile konaklama yapılacak tesise yolcu taşımacılığı şeklinde arızi sefer olduğuna dair de delil bulunduğu, mesafenin 100 km’den az olduğu, ilgili acentece bu yolcu transferi için Belediyeden izin alınmasının gerekli olmadığı, bu haliyle eylemin kabahat oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde,
2- Kabule göre de, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun Ek 2/3. maddesindeki “İlgili belediye tarafından tahdit veya tahsis kapsamına alınmış ve bu kapsamda verilmiş çalışma izninin/ruhsatının süresi bittiği hâlde, belediye sınırları dâhilinde yolcu taşıyan kişiye 1.002 Türk lirası idari para cezası uygulanır ve eksikliği giderilinceye kadar araç trafikten menedilir.” şeklindeki düzenleme karşısında,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 12/02/2020 tarihli ve 2018/7872 esas, 2020/1301 karar sayılı ilâmında “…öncelikle muterizin aracın şoförü olduğu ve ticari taşımacılık noktasında ruhsat ya da iznin aracın maliki / işleteni olan Hayrullah Güzel tarafından alınması gerektiğinden, kabahat tarihi itibarı ile Hayrullah Güzel tarafından ilgili belediyeden alınmış izin ya da ruhsatın olup olmadığı tespit edildikten sonra, alınan izin ya da ruhsat var ise; tespitin yapıldığı Dr. Neslihan Özenli caddesinde gerçekleştirildiği belirtilen ticari taşımacılık faaliyetinin anılan izin kapsamındaki güzergah içerisinde bulunup bulunmadığı da tespit edildikten sonra muterizin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulduğu anlaşılmakla;…Akyurt Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/11/2017 tarihli ve 2017/347 değişik iş sayılı kararının CMK’nin 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA…” belirtildiği üzere,
Somut olayda, kabahatlinin şoför olarak kullandığı araca ait … plaka sayılı araç ruhsat bilgilerine göre söz konusu aracın … Turizm ve Seyahat Ticaret Last Minute Limited Şirketi adına kayıtlı olup araç tescil belgesine göre seyahat acentesi faaliyetinde bulunduğu, muterizin aracın şoförü olduğu ve ticari taşımacılık noktasında ruhsat ya da iznin aracın maliki/işleteni olan şirket tarafından alınması gerektiği, kabahatlinin aracın sadece şoförü olduğunun aksini gösterir başkaca bir belgenin kararına itiraz edilen kurum tarafından dosyaya ibraz edilemediği anlaşıldığından, idari para cezasına yönelik başvurunun bu nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İZMİR 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06.12.2018 tarihli ve 2018/7773 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre, kabahatli hakkında düzenlenen 01.05.2018 tarihli ve MA 28313953 sayılı idari yaptırım karar tutanağının iptali ile, 5010 TL bedelli idari para cezasının kaldırılmasına, 30.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.