Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/1312 E. 2022/11789 K. 13.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1312
KARAR NO : 2022/11789
KARAR TARİHİ : 13.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, sanık … hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan … İdaresi vekilinin temyiz talebinin münhasıran sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan … İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Sanık … müdafinin sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında ek savunma hakkı tanınarak, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. ve 3/10. madde ve fıkraları gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, doğrudan 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, teşdidi gerektirmediği halde, temel ceza belirlenirken teşdit uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
4-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK’nun 62/1. maddesi yerine TCK’nun 62.maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.