Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/11826 E. 2021/11989 K. 07.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11826
KARAR NO : 2021/11989
KARAR TARİHİ : 07.10.2021

4857 sayılı İş Kanunu’na aykırılık eyleminden kabahatli … Kargo … Yurtdışı Taşıma A.Ş. … Merkezi Müdürlüğü hakkında, aynı Kanun’un 41, 108 ve 102/c maddeleri uyarınca toplam 24.411,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Bursa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 21/08/2013 tarihli ve 99601485-858-19765 sayılı idarî para cezasına yönelik başvurunun süre yönünden reddine dair Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/03/2014 tarihli ve 2013/1631 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii BURSA 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2014 tarihli ve 2014/609 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.06.2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2020 tarihli ve KYB. 2020-52396 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/03/2014 tarihli ve 2013/1631 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2014 tarihli ve 2014/609 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince kesin nitelikte olduğundan, aynı hususta sonradan verilen Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2014/286 değişik iş sayılı kararın yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesince 28/03/2014 tarihli kararda, kabahatli hakkındaki idari para cezasının daimi çalışanına 29/08/2013 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın ise 18/09/2013 havale tarihli dilekçe ile yapıldığı ve yasal 15 günlük süre içerisinde itiraz yapılmadığı gerekçesiyle itirazın süre yönünden reddine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 05/07/2018 tarihli ve 2016/13052 esas, 2018/8222 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, muhatap yerine daimi memur ya da müstahdemlerinden birine tebligat yapılması durumunda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 20 ve Yönetmeliğin 29. maddelerindeki açık düzenlemeler karşısında, tebligatın muhatap yerine bu kişilere yapılmasının nedeni ve tebligat yapılan kimsenin kimliğinin tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiği nazara alındığında, somut olayda, kabahatli hakkındaki idari para cezasının kabahatlinin iş adresine tebliğe çıkarıldığı, işyerinde daimi çalışan olduğu belirtilen şahsa teslim edilerek tebliğ edildiği ancak muhatabın neden orada olmadığına ilişkin bir açıklamanın, bir diğer anlatımla tebliğin muhatap yerine neden daimi çalışana yapıldığı hususunun belirtilmediği, dolayısıyla anılan tebliğin usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın kesinleşmediği, kabahatli vekili tarafından verilen 18/09/2013 tarihli dilekçenin öğrenme üzerine süresinde verilmiş itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmesi ve itirazın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Her ne kadar kanun yararına bozma ihbarnamesinde Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.07.2014 tarihli ve 2014/286 D.İş sayılı kararının yok hükmünde olduğu değerlendirilmiş ise de dosyanın tetkikinde kabahatli şirketin başvurusunun süre yönünden reddine dair Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28.03.2014 tarih, 2013/1631 D.İş sayılı kararına hem kabahatli hem de kararına karşı başvuruda bulunulan idare tarafından itiraz edildiği, kanun yararına bozma istemine konu edilen Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2014 tarih, 2014/609 D.İş sayılı kararının,
yalnızca, idarenin, 07.07.2014 tarihli, başvurunun süre yönünden reddine dair karar ile lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik itirazının incelenmesine yönelik olduğu, kabahatli şirketin 17.07.2014 tarihli itirazının ise Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.07.2014 tarih, 2014/286 D.İş sayılı kararıyla incelendiği, ancak anılan kararda da kabahatli şirketin itirazının incelendiği belirtilmesine rağmen, kabahatlinin, idari para cezası kararının tebliğinin usulsüz olduğu, bu nedenle de başvurularının süresinde kabul edilmesi gerektiğine dair itirazının tartışılmayıp, yine vekalet ücreti yönünden değerlendirme yapıldığı anlaşılmakla, Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.07.2014 tarih, 2014/286 D.İş sayılı kararına karşı, kabahatlinin itirazı yönünden inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerektiği,
Hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/10/2021 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi.