Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/11283 E. 2023/6887 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11283
KARAR NO : 2023/6887
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/151 E., 2018/334 K.
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2013 tarihli ve 2012/1194 Esas, 2013/945 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a (4733 sayılı Kanun) ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanun’a (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereği beraat,
kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsadere kararı verilmiştir.

2.Anılan kararın şikâyetçi Gümrük İdaresi vekili ve katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 24.01.2018 tarihli ve 2015/4323 Esas, 2018/708 Karar sayılı ilâmıyla; şikâyetçi Gümrük İdaresi vekilinin verilen kararı temyize hak ve yetkisi bulunmaması nedeniyle temyiz talebinin reddine; katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz talebinin ise, ele geçirilen 22 karton kaçak sigaranın miktar itibarıyla ticari miktar ve mahiyette olduğu, kişisel kullanım sınırı dışında kaldığı gözetilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiğine ve kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3…. 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.09.2018 tarihli ve 2018/151 Esas, 2018/334 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına; 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 1 yıl 8 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz talebi, içmek için ihtiyacı kadar sigara aldığına ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağına göre, 31.12.2011 tarihinde kolluk görevlilerinin durumundan şüphelenerek durdurdukları sanığın elindeki siyah renkli poşette 22 karton kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanığın aşamalardaki savunmasında, sigaraları içmek için satın aldığını, ticari kastının olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

3.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

4.Sanıktan ele geçen 22 karton kaçak sigaraya yönelik alınan kaçak eşyaya mahsus tespit varakasına göre belirlenen gümrüklenmiş değerin Dairemiz yerleşik içtihatlarına göre ” pek hafif değer” aralığında olduğu anlaşılmıştır.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık
tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

Ancak;
1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 ayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11.04.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasının yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun ile değişik 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,

10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiüçüncü fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği soruşturma aşamasında etkin pişmanlık ihtaratı yapılmamışsa cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı anlaşılmakla,

Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 6545 sayılı Kanun’u 7242 ve 7423 sayılı Kanun’lar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollamasıyla aynı maddenin beşinci, onuncu ve yirmiüçüncü fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukukî durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek Mahkemesince sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması,

2.Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi gereği müsadere kararı verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.09.2018 tarihli ve 2018/151 Esas, 2018/334 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.09.2023 tarihinde karar verildi.