Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/11220 E. 2021/9631 K. 13.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11220
KARAR NO : 2021/9631
KARAR TARİHİ : 13.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5607 Sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Asıl kararla hükümlülük, müsadere, tasfiye; ek kararla sanık …’ın temyiz talebinin süre yönünden reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık …’ın 26.07.2016 ve 16.08.2016 tarihli temyiz dilekçeleri ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme istemi 5271 sayılı CMK’nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtayca karara bağlanacağından bu konuda verilen red kararı kaldırılarak, sanığın yokluğunda verilen kararın, dosya kapsamına göre sanığın bilinen en son adresi olan ve yargılama aşamasında bildirilen adresine tebliğ edilmesi, bu adrese çıkartılacak tebligatın bila-tebliğ iade edilmesi halinde ise 6099 sayılı Yasa ile değişik 7201 sayılı Yasanın 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebligat yapılması gerekirken, doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Yasanın 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılması usulsüz olduğundan sanık …’ın temyizi süresinde kabul edilerek anılan sanığın, katılan … İdaresi vekilinin ve sanık …’ın temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanılar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3. Kendisini vekil ile temsil ettiren Gümrük İdaresi adına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
4. Dava konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … ile katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.