Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2021/10062 E. 2022/2385 K. 10.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10062
KARAR NO : 2022/2385
KARAR TARİHİ : 10.02.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, sanık … hakkında hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanık … hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Olay tarihinde, polis ihbar hattını arayan bir kişinin … Kargo ile göndericisinin …, alıcısının ise … olan kolilerle kaçak sigara gönderileceğine dair ihbarda bulunması üzerine, kargoyu alıp aracına koyan sanık …’in aracı usulüne uygun olarak alınan karara binaen arandığında, üzerinde göndericisinin …, alıcısının ise … yazdığı 10 kolide toplam 100 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanık …’in beyanında kardeşi olan sanık …’in kargoyu almasını istediğini, içinde kıyılmış tütün olduğunu bildiğini ancak içinden kaçak sigara çıktığını söylediği olayda ele geçen sigaraların miktarı sanığın tevilli ikrarı ve yakalandığı yer nazara alındığında sanık …’in sigaralardan haberdar olmamasının mümkün olmadığının anlaşılması karşısında, mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Sanık … ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa’nın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Dava konusu kaçak sigaralarla ilgili olarak iddianamede TCK’nun 54. maddesi gereğince müsadere talep edilmemesi ve mahkemece de ek savunma hakkı tanınmamış olmasına rağmen mahkemece kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.