Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2020/7122 E. 2021/1451 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7122
KARAR NO : 2021/1451
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : 05/11/2015 tarihli karar ile sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere, iade, 14/03/2016 tarihli ek karar ile sanıklar hakkında temyiz talebinin reddine

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gıyabi kararın sanık …’nun bilinen en son adresine tebliğ edilmesi, bu adrese çıkartılacak tebligatın iade edilmesi halinde ise 7201 sayılı Yasanın 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebligat yapılması gerekirken sanığın savunmasında bildirdiği adres yerine doğrudan MERNİS adresine tebliğ edilmesi, sanık … Özgür hakkındaki gıyabi kararın anılan sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de; anılan Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesinde belirtilen esaslara uyulmadığı, tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebinin gösterilmemesi ve en yakın komşusuna haber verilmemesi sebebiyle, sanıkların öğrenme üzerine süresinde hükmü temyiz ettikleri anlaşılmakla, temyiz istemlerinin reddine ilişkin 14.03.2016 tarihli ek kararların kaldırılmasına karar verilerek hükmün esasına yönelik yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre ise;
Sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18- son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 03/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.