Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2020/5199 E. 2023/3479 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5199
KARAR NO : 2023/3479
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/476 E., 2015/847 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Beraat, kaçak eşyanın sahiplerine iadesine
TEMYİZ EDENLER : Katılan … İdaresi vekili, o yer Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … İdaresi vekilinin temyiz sebebi, suç konusu kaçak eşyanın önemi, degeri ve miktarı gereği suçun işleniş biçimi ve kastın yoğunluğu göz önüne alındığında kaçakçılık suçunun sübuta ermesi nedeniyle, sanık hakkında verilen beraat kararının bozulmasına ilişkindir.

2.O yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebebi, dosyada yeterli delil bulunması rağmen, sanığın suçtan

kurtulmaya yönelik telefonların tamir için kendisine bırakıldığına dair savunmasına itibar edilerek, telefonların ticaretini yaptığına dair hakkında yeterli delil elde edilemediğinden bahisle verilen beraat kararının bozulmasına ilişkindir.

II. GEREKÇE
1.Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü ve zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 06.01.2015 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır.

2.Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından 29.08.2014 tarihinde düzenlenmiş rapor ile 27.05.2015 tarihli bilirkişi raporu göz önüne alınarak ele geçirilen kayıt dışı cep telefonlarının müsaderesine karar verilmiştir.

III. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Zile Asliye Ceza Mahkemesinin 16.12.2015 tarihli ve 2014/476 Esas, 2015/847 Karar sayılı kararına yönelik katılan … İdaresi vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE, kaçak cep telefonlarının 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca MÜSADERESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.04.2023 tarihinde karar verildi.